Yaşam

Benim Dediğim Gibi

“Zaten uçurumun kenarında olan birine ilk adımı o atsın” denilemez. Nazım “İnsan ölçeğini bile bile nasıl yaşar? Ya çıldırır ya ölçeğini unutur” der. Yaşananlara ağla, ağladık boş ver. Yaşanmamışlıklara ayrı ayrı belki aynı anda ağladık, seni bilmem ben öyle. Birlikte ağlayamayacağımız şeylere yaşanmayacaklara ağlayalım gel aynı anda birlikte olmadan ayrı […]

Beklemek Cehennem midir?

Kim bilir kaçıncı bininci saatiydi gecenin artık hiç sesinin kalmadığı zamanlarda tamam bu o diye gece sesiyle yüreğinin hoplayışı. “Beklemek Cehennemdir” demişti Shakespeare. Gelmeyecek olanı beklemek taa cehennemin dibimi? “Git cehennemin dibine kadar git”, “Cehennemin dibine kadar yolun var” diyerek gönderdiklerin, gidenler gelmeyecek olanlar, gelemeyecek gibi gidenler dönmeyecek gibi. Dönüş […]

Baharı Özlemiş Bir Yürek

Bir özlenmiş bahar yürekte dışarısı hala kış. Söylenmemiş çoşkular bayramlar özlemi artık yoklar. Tam göğüsün ortasında o bilindik yerde yoklukların yerinde bir acı yoklara yokluklara inat. Sonu ne biliniyor. O acı ben geldim birazdan ben olmadığım da sen de. Şeytan dedi diye o kandırdı diye yapılmışsa ne ala yok şeytan […]

Bu Son Olacak

Bu son olacak demeden yaşanan sonlar akılda öyle kalacak. İstemesek de hiç istemesek de öyle. Bir son resim son olduğunu bilmediğimiz sonraları başkası olmayan kolların dolanmış boyuna. Bir mehtap kalacak o gökyüzünde her gördüğün de bu o değil dediğin. Çoktan ayrılmış dünyalardan gelip sonra tekrar kendi dünyalarına dönen ateş böcekleri […]

Koşar Adım Kaçmak

Koşar adım gittiği yerden yine koşar adım, koşarak kaçarak dönüyordu. Hayat işte böyle bir şeydi. Yatağın en kuytu, en sıcak, en esintisiz yerine der top olup yorganı başına çekip hayatın ışığından sesinden uzak yaşamak. Belki ölmek kıpırdamadan beynini dışarıda bırakmak. Ağız dolusu küfür etmekten, sinirlenmekten, içinde kalmasından, her şeyi çıkaramamaktan, […]