Yağmur tek tek yalnız damlalarıyla aynıyı yapma tanımıyla sürü tek tek yalnız bireylerinin aynıyı yapma tanımıyla aynı gibiymiş aynı tüyden aynı türden. Pirinç tanelerine tek tek bakmadan kim kaç derecede daha güzel pilav oluru bile dert etmeden düşünmeden. Dalgaları bile herbiri bir başka rüzgarla iteklenip kıyıya vururken daha dün hiç […]
Genel
Yağmur üstüne bir deli rüzgar kulağa şarkı çok eski içine onca beyin kıvrımlarına saklanmışlığı saklamış her biri ayrı bir yerlere götüren. Rüzgar deli alabildiğine binsen kanatlarına şarkının dokunduklarına uğradıklarına bir ona bir şuna derken yanında olmaklıkların bitirilmiş tabak sıyırmaları bile kalmamışlıklar. Deniz lüksün olmuş her türlü çılgınlığına eyvallahlarda ergenlik tripleri […]
Deprem onca çatlakla karıncalar yuva açmalarla filan haberdar eder dinlemeyiz felan fıstık gece yarısı vuru verir çok bir şey değil bir tık. Yatmadan önce aklına eski çok eski bir soru belki sen belki bir başkası eksi sonsuzdan önce ne vardır? Bigbang den önce olan neydi? Kedi panik deprem vurdu ya […]
Bir yola cıkmak bir yere gitmek ulaşmak yolun uzaması kıvrılması hep güneşe karsı hep rüzgara karşı nefes nefese hoşa gitmez bir halde. Vaz geçersin bir süre dinlenmek nefes almak etrafa bir bakabilmek biraz daha gözden kaçanları yakalamak yeniden yeniden daha bir gayretle. Yürekte bu hava var mı bu nefes yeniden […]
Yeni baştan yaşanmışlıkları, öğretilmişlikleri, güdüleri, tartılan tartılamayan el konulan durdurulamayan durdurulan içine bir şeyler katılmış katışıksız olan olmayan zannettikleri zannettiklerim öyle olan olmayanları bir kenara bırakıp yeni baştan başka bir biri olmayı olmaya hani acemice olsa bile eh iştelikte hazmetmeyi öğrenme bunu yapabilme. Hayalleri umutları beklentileri senin olmayan ellere bırakmak […]
