Kim söylemişti bilmiyorum, söyleyeni merak etmiyorum, doğru söylediği için olmalı çok okuyan bir dolu kişi bu sonuca bir şekilde varmış olabilir, söylemiyor olmaları okuma zevkine olan saygıları yüzünden olabilir. Bütün kitaplar, bütün romanlar, bütün filmler, bütün hikayeler, bütün destanlar hepsi toplam yüz bir yanlış olmasın yüz küsür senaryo üzerine kurulmuştur yerler, karakterler, hava durumu, biraz da çevre küçük ayrıntılarla değişir o kadar.
Kostas Mourselas “Kızıla Boyalı Saçları” yazdığında Bir Zamanlar Amerika filminin neredeyse aynı durumu anlattığını okuyan seyredenler bilirler, arkadaş kazığı, çevresinde sessiz her şey bilenler, gözlerini kapatanlar filan neredeyse hepsi aynıdır.
Başka örnekleri vardır, şimdi saydırıp birini okudunuz diye diğer kitapları okuma zorunda kalmama pardon okuma zevkinize engel olmayayım.
Biri Yunanistan, diğeri Amerika da geçse de komünist partilileri ve mafya elemanlarını anlatsa da konu aynıdır en yakın arkadaşların attığı kazık denebilir biraz argo oldu ama size de olmuştur başka isim pek yakışmaz. Konular değişmiyor işte.”Ben hiçbir şeyin bitmediğine, hiçbir şeyin de başlamadığına inanıyorum. Bitiyormuş gibi görünür, başlıyormuş gibi görünür. Aslında her şey tekrar yoluna girer, hem içimiz, hem etrafımız, hem insanlar, hem olaylar bir gün dengelenir.” Sergio Leone, Kostas Mourselas veya Noodles, Manolis kim, kimdi?
Gerçekleri anlattıkları söylenir, Senaryo hepsi ondan.
Okuyanlar onun için gezenlerden biraz daha iyi bilir. Seyredenleri okumuşlara kattım ama o kadar da olur.