Satırları sildi. Hıçkırarak ağladı. Domatesi seçti. Vaz geçti seçmekten doldurdu biraz daha fazla bile. Ağladı. Domatesleri doğrarken ağladı. Soğan soyarken gülümsedi sadece. Satırları yeniden yazmayı denedi. Yemeğe biraz acı biber kattı. Ağladı. Alışverişe gitti. Seçti, beğenmedi, beğendi almadı, aldı, hoşuna gitmedi. Ağladı. Müzik çaldı, dinledi hüzünlendi, hüzün yetmedi ağladı. Dinlemedi müziği ağladı. Endişelendi olmayacak şeyler için. Olan şeyler için sevindi. Ağladı. Banka oturdu ağacın yanında ki hani ağladı. Sevindi hem de o kadar sevineceğini tahmin etmediğini düşündü. Ağladı.
Sorulunca çok insani bir şeyler olduğunu söylüyordu ağlamanın. Adlandırdığı her şeyin başka bir adı daha olduğunu gördü ağladı. Adlandırmadığı bir dolusunun adının olmadığını gördü kahkahalarla güldü. Bir Köprünün üstünden baktığı nehrin düşündüğü yöne aktığını göremeyince güldü. Yağmur kar her ne yağıyorsa ıslandı ağladı. Aşık değildi emindi. Ağladı. Aşık olduğunu sandığında da ağladı. Satırları sildi, hıçkırarak ağladı.