Son zamanlarda bir şeyler yaşıyorum şaşırıyorum. Bu bize mahsustur diye düşünmüyor da değilim. Biri bir şey söylüyor. Bir cümle. Anlaşılır bilinen kelimelerle. Sonra hayır öyle dedi öyle demedi.
Bizim komşularda böyle olmalı bizim mahallede bizim şehirde.
Galatasaray’ın antrenörünün tercümanı gibi. Adam bir cümle bile kurmuyor belli yarım bir şey. İçinde hiçbir isim yok. Tercüman maçı anlatıyor yetmiyor bütün futbolculara ne diyecekse ne övecekse kendisine ne sövecekse kendisi ne düşünüyorsa futbolu antrenörden daha çok bildiğinden bu büyük bir ihtimalle inanıyor da çokça buna girişiyor iki kelime yarım saat tercüme.
Sadece bizim mahallenin şehrin ülkenin ne durumda benzetmesi böylesi önceden öteki takımlarda da olmuştu. Öyle dil bilmeye de pek gerek olmamak diye düşünmüyor da değilim. Ben de yaparım diyeceğim yapamam.
Yapanlara hayranım ülkemde buna dayanarak böyle dedi şöyle demek istedi aslında böyle böyle de dedi siz duymadınız size söylemek istedikleri buydu.
İnsanlar bu yüzden sarkıntılık yapıyor saldırıyor vuruyor kırıyor öldürüyor öyle giyindiğine göre bu saatte gezdiğine göre böyle baktığına hoca dedi ki bunlar. Savunmasıyla şöyle demek istedi böyle diyor diye neleri yorumladığımız öyle demek istedi dediğim tövbe. Nerelere gidiyoruz.