Keşkelerin Şöyle Böyleleridir Onlar

Uzun bir filmin sonuna yaklaşmışken ne olacağı konusunda üç aşağı beş yukarı bir fikriniz oluşur. Yönetmen sizin istediğiniz sonu tahmin edip onu yapmamayı yönetmen olmanın göstergesi olarak değerlendirdiğinden, sizinde bunu bilerek yönetmen bunu yapmalı ama yapmaz öyleyse diye beklediğiniz tahmin edilir bir son.

film gibi

Hayat öyle bir otoban, bir patika değildir diye düşünüyorum. Bir demir yolu, hani Jack London kitaplarında ki gibi bir yol hikayesi olarak yaşanabilir. Öyle her gece gelen bir trene ama mutlaka gelen bir trene binilip gidilen, seçenekleri kısıtlı bir yolculuk hayat, bir makasta belki başka bir yöne başka bir trene ama mutlaka oraya gelen bir trene binerek gidilen.

Melekler Şehrinde Nicolas Cage’in düştüğü durumda farklı değildir. Onca yoldan gelirsin, hop sabahına gidivermiş.

Seçeneklerin çok olduğu şöyle yapılırsa böyle, böyle yapılırsa şöyle olur değildir hayat. Sonradan konuşulurken keşkelerin şöyle böyleleridir onlar. Iskalayarak yaşanan maç sonu anlatımları gibi. Maç neredeyse bitmiş, sonuç bilmem kaça sıfır oturup böyle olsaydı, bununla olsaydı, beni ne mühendisler, ne doktorlar, gitseydiniz yapsaydık temenniler nasıl bilirdiniz? Kapanış. Ekranda Bir yazı üstünü kapatmayı unutmayınız.

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir