Dünya eski zamanları epeydir bakın. Cennet, Adem ve Havva Dum elmaları, palmiye meyvaları, hurmalar, yılanlar beraber yaşıyorlar hiç bir eksiği yok. Bir şeyler oluyor yaşadıkları yer cennet olmuyor artık. Cennet buralar olmalıydı artık değildi.
Daha bir yüksek düşünce düzeyinde ölüm bilinci. Her bireyin biricik ve yeri doldurulamaz olması, bir canlının yok olmasının geri dönülemez bir dram olduğunun fikri. Düşünebilen bilincin ana ögesi. Sonrası çevre ve zaman.
Cennetten buraya kadar geldik. Bunda sonrası, Milyonlarca yıl birkaç bin yıl uygarlık. Birkaç bin yıl sonra böle kalarak yaşabilecek miyiz? Bu cennetten de kovulma, başka bir şekliyle artık buranın da cennet statüsünü kaybetme olasılığı.
O kadar ilerisi bize göre değil. Görmeyeceğiz, sadece bıraktığımız daha doğrusu bizi kullanıp giden genlerden bir kısmının derdi olacak o zamanlar.
İlk yağmur yağınca dişilerin önünde dans eden şempanzeler. Dans edebilmek, ilk yağmur değil hep dans edebilmek, çoşku içine masal kaçmış yaşamlar yaşayabilmek.
Sadece düş kurabilmek kalacak elde, depresyon da illa uyku ondan.