Yaşam

Olmuyor Sende Biliyorsun

Konuşulmamış, bakışılmış çabuk üstün körü sonra daha inceden masaya yatırırız sohbetleri bitmemiş. Gecenin ilerlemiş ışığı karartılmış göz dinlendirilen, kulağı acıtmayan bir müzik ne denilse evetlenecek zamanların birinde tam da kar yağarken. Çıkıp birden o kadar ışıksızlıkta bir cam aksinde yüreğimden çıkıp her nasılsa bir görüntü. Özlemişim seni nasıl bir acı […]

Dayanamaz O Zaman Neyzenleşir

Kafasını attıran, anlamadığı bir şeylere dayanmayan savunulacak tarafı olmayan yapılmış, akla yatkın olmayan sıkıntılı hele ona göre akıl dışı çok severdi her şeyi akıl dışı bırakmayı şeyleri anlatmak için kullanırdı “ B.k yemenin Arapçası” yapılana, söylenene, savunulana. “- O da ne öyle? ” diye sorarlardı bayramlık ağzını açsın diye. Direnirdi […]

Bir Sabah Kokusu

Sabahı avuçladım aldım, kopardım dalından daha olmamış, ham kuşları uçmayan, ışıkları olmayan bir sabah. Bu sabahlardan elimde çok var. Isırılmamış, tadılmamış durup çürüyorlar bir yerlerde. Işık yok, gözler açılmamış, kahve içilmemiş sade şekersiz sütsüz koyu kupa dolusu, konuşmayı öğrenmemiş daha bu günlük. Havadan sudan konuşmuşluk. Kar yağacak gibi ıslak bir […]

Kaçan Gözler Uğramayan Aramalar

“Yalnızlık benim için değil” derdi, Yakıştıramazdı uzak olmayı kimselerden kendini, ömrünün her hangi bir yerinde uzakların çok yakın olmasına alıştığı yaşadığı hiç olmamıştı. Biliyordu yalnızlığı ağırlığını, acıtıcılığını. Kötü niyetle dolu kalbi olanların, kötü gözlü, kötü bakışlı kaşları çatık, çirkin suratsız kalp taşıyanların, nasıl hesapçı küçük kırıntılı ölçüle biçile sinsi zımpara […]

Biraz Daha Yat Ben Kaldırırım

“Bir kocaman öykünün köşesine sığınmış biraz korku, biraz yılmışlık taşıyan bir bakış, omuzlarda düşüklük, bir bilinmezliğin yükü var. Kalabalık, sıcak bir öykü. Bir uzatılmış el alıp getirmiş öykünün içine sıcak dokunması kolay, tutulması istenen. Patikada yürüyordu, yemyeşil göz alabildiği kadar yeşil, uzaktaki dağların tepelerinde kar şapkası, durdu. Gözleri gözükmeyen insanlardan […]