Bazı zamanlarda dünya ya yeni akımlar gelir. Bir süre dünyayı egemenlik boyutuna kadar ele geçirir. Sonra karşısına başka bir akım çıkmasa bile eskir, yıpranır, kendi kendini yok edecek hale gelir yok olur.
Çoğu zaman yok olduktan çok sonra neden var olup neden yok olduğunu ancak kavrarız.
Tarih böyle olaylarla doludur.
Devletler böyle var veya yok olmuştur.
Nedenleri ya çok sonra anlaşılmış ya da anlaşılmayı bugün de beklemektedir.
Tarih böyle bir bilimdir aslında.
Kuantum kurallarıyla yürür.
Her ne kadar yazı, resim, şimdiler de ses görüntü ve kayıt sistemleriyle desteklense de tarih olasılık hesaplarının en yoğun kullanılıp, yüzdelerin yüksek olduğu kısımlar da kesinliğe yaklaşır. Hiç bir zaman kesin olmaz. Olamaz.
Tarih neden sonuç ilişkilerini inceler. İnceleyişi bir çok nedenin bazılarının kuvvetli olmasına, bir çok nedenin yok sayılmasına, bir çok sonuçtan en göze gözükenlerinin kabul edilip o şekil de kabul edilmesine göre kurgulanır.
Tarih bilimi onun için içinde yüksek derecede matematik taşır.
Matematiğin tarihi o yüzden çok ilgi çekmez.
Tarihin matematiği çok ilgi çekmektedir oysa.