Hayatın bir yerinde, kendinizden bir anda kopuverdiyseniz, “Olmaz” demeyin—bal gibi olur. Bir başka kişi olma durumu, bir kılık değiştirme, bir kimlik değiştirme hali mümkündür. Ve bu kopuş, bildik bir yerde ya da tanıdık bir durumda gerçekleşmez. Hem kendinize hem de sizi tanıyan, bilen insanlara yabancılaşırsınız.
Birdenbire, anlattıklarınız ve bildikleriniz size yabancı gelir; artık siz olmayan bir başkasına dönüşürsünüz. Hep içinden geldiği gibi yaşarken, bir bakmışsınız, artık sizin olmadığınız bir yerde, bir durumda, bir kılıkta var oluyorsunuz.
Tam da hayatın bu noktasında bir kural olması beklenir. Olmaz ya, olsa iyi olur. Kural basittir: Yarayı açan, tedavi eder. Yarayı örter, kapatır, eski haline yakın bir hale getirir. Ama eski haline asla dönmez. Hep bir iz kalır—görünür ya da görünmez—yine de bir iz kalır. O ize razılık da hep vardır. Dönüp dolaşıp aynı yere gelinmez diyenler kadar, “Gelilir” diyenler de vardır. Ve bu tartışma hep sürer gider.
Kendinizden kopuşun, işte tam da buraya ilgisi var.
Öyle kuantum parçacığı değilseniz, aynı anda iki yerde olamazsınız. Sizi bir yere gitmeye, bir değişime ikna eden, edecek bir etki gerekir. Kuantum diliyle konuşursak, bir kuvvet, bir durum… Belki bir gözlem kurulumu, belki bir olay… Bir şey sizi, bir başka yere, bir başka kişiye, bir başka kişiliğe—en azından başka bir olmaya, en azından ikna edilmiş hale gelmeye iter.
En azından psikoloğun sedirinde anlatacağınız bir şey olmalıdır. Sizin baktığınız yerden öyle gözüken, sizi bir yerden koparan, sizi başka birine çeviren o şey… Hep savunduğunuz, hep güvendiğiniz gerçeklik artık farklıdır. Güvenmek için yepyeni başkalıklar, yeni gereklilikler vardır. Ne olduysa, sizi bulunduğunuz yerden koparıp atan, sizi başka biri yapan o şey—o kıvılcım, o çarpışma—sizi siz olmaktan çıkarmıştır.
Artık siz, o eski siz değilsiniz. Eski camlar bardak oldu misali, kendinizden vazgeçme hali içindesiniz.
Bilir misiniz, vazgeçme dediğimiz şey, bazen aklınıza bile gelmeyecek küçücük bir şeyden doğar. Kırmızı mı, pembe mi? diye düşündüğünüz an kadar önemsiz görünen bir sorgulama bile, bazen devasa değişimlerin başlangıcı olabilir.
Belki de bu yüzden, uzun zamandır düzgün bir ruh haline rastlamıyoruz