Yeni yıla az kaldı. Işıl ışıl çarşı pazar bu zamanlarda hep olduğu gibi. Epeydir yoksun bu alışverişe yine beraber çıkalım. Ben beğeneyim sen kimse görmeden alma rengini beğenmedim, küçük gelir, sence oldu mu? Olmaz altı üstünü tutmadı. Gözlerine gitmez. Açık saçlı olsa iyi idi ama. Aman sende yakışmaz ona. O kadar küçük bir hediye mi alacaksın? Bu da büyük oldu ne gereği var? Diyorum ya gel otur omzuma dolaşalım, epeydir yapmadığımız bir şekilde. Ankara’nın içini dışına çıkaralım. Biraz Tunalı’ da yeni yıla yaklaşan dükkan vitrinlerini seyredelim seninle. Sonra seninle turlayalım ne kadar kalabalık yer varsa, kalabalık yapalım bizde. Kimlere ne alalım, alırmış gibi yapalım almayalım. Artık görüşmemiz mümkün olmayanlara alalım ilk önce olsalardı, yanımızda görebilseydik onları, ne alırsak onu seçelim onun hediyesini bulalım ne olurdu?
Evet onlar gittikleri yaşlarda kaldılar, gittikleri kilolarda, gittikleri gün kafamızda ne kaldıysa öyle kaldılar onlar. Şimdi bilmem kaçıncı yılları gidişlerinin, gitmeyişlerinin yanımızda sonsuza kadar kalışlarının. Olsalardı yanımızda. Nasıl bir emek vereceksek hediyeleri için, Nasıl zaman ayıracaksak onlara öyle zaman ayıralım. Biri için alışverişimizde, diğerini de fikir versin diye yanımıza alalım. Çoğu zaman yaptım oldu. Sizde yapın. Kulağınızın dibinden sizleri kızdırsınlar, eski günlerdeki gibi vakitsiz kalın, ama yapın derim.
