Gecelere ortak olur elinde bir Peter Pan gölgesi kopuk dikilsin isterdi. Hiçbir şey yakışmazdı. Hiçbir şey onu daha iyi daha güzel gösteremezdi. Çok güzel çok iyinin derdi buydu. Çok güzel çok iyiydi. Şimdilerde çok ama yok başka anlatılan sahiplenilen tarif edildiğinde değil bu benzemiyor değil o diye söylendi anlatıldı anlatılıyor. […]
Ağaçlara yatın uyuyun artık emri geldi. Yaprakları birden bırakıverdiler. Bir gün de yapraklarını dökerler derim ya öyle oldu. Bu gün gün o gün oldu. Yapraklar aniden düşmeye başladı, kurudu. Kış başlıyor başladı. Gece okuduğun kitabın satırlarına dolanmış tam dalmışken odanın kapısı aralanır bir el ışığı söndürür. “Yat uyu artık geç […]
Afrika’ nın en güney ucu Ümit burnunun doğusu uçsuz bucaksız bir kum sahili. Denizinde bir kargaşa olduğundan her halde kıyıda gemi iskeletleriyle dolu. Adı da oradan geliyor. Orca’lar denizlerin canavarı yılın belli bir zamanı geliyorlar bu denize. Sardalya sürüleri de aynı zamanlarda buradalar. Orca’lar sistemli saldırılarla sardalya sürülerini güder gibi […]
Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Dünyada da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yıllar öncesinde bir sonbahar yaşanmış yaz başlangıcında bir şeylerin yaprağı dökülmüş kuruyuvermişti yaprakları dalları ilişkileri. O günden bu yana dünya da hiçbir şey zaten eskisi gibi değildi. Paris’te de hiç bir şey eskisi gibi değildi. Eskisi […]
Onca yoksulluk varken‘in satırlarının arasına kaçıyorum. “Ta buralardan görüyordum bunu, oysa Ponthieu sokağında çok lüks mağazaların bulunduğu Champs – Elysée ye yakın bir yerdeyim. Madam Rosa ‘nın savaş öncesinden kalma saçları giderek daha sık dökülüyordu.” Paris sokakları nemli ıslak soluklar. Satırlar bir sığınak oluyor. Bir ölünün yanına uzanmanın huzuru gibi. […]