Bir ağırlığı taşıdığını, yıllar sonra koca yılları devirdikten sonra fark ediverirsin. Akıl mantık fikirlerle nasıl baş edebilir? Sırtında bir küfe hem de ağır belini büken cinsinden. Rüyalarında, kıyıda köşede kaçtığın kovaladığın kovalandığın her yerde. Ne zaman bu yükü sırtına bağladın, bağladılar? Bakıp da tam ruhunu bırakıp başka yerlere öylece geldiğin […]
Ne güzeldi her şey. Tadındaydı belki de biraz fazla şekerli. Gözleri kapatmaya gerek yok yaşananın adı rüya, düş. Satırların arasına, notaların arasına saklanmış şimdilerde aranıp bulunanından değil, mutluluğun ateşte unutulmuş süt gibi kabarıp taştığı günler. Ellerin avuçların sıcaklığı tende gözler birbirini esir almış el tetikte bakışları. Yüreğin içten çarpışı dinle […]
Piyanonun başında şarkı söyler. Bir salon dolusu insanın önünde. Romantik Radio Paris’te şu anda çalmakta olan şarkıyı. Çocuk binanın üst katlarından birinde bir odada bu şarkıyı duyar. Söyleyenin sesini de tanır. – “Bu annemin şarkısı, bu şarkıyı söyleyen annem”. Islıkla şarkıyı çalmaya başlar. Şarkıyı söyleyen kadın ıslığı duyar. Bir de […]
Bir an gelir özlediğini hissedersin. Özlenmediğini bile bile. Yakada unutulmuş bir toplu iğnenin batışı gibi acıtmayla. Fırtına dışarıyı savurur, sen daha özlediğini. Dışarı çıksan gitsen bir yerde seni bekler bulacasın yüreğinde öyle bir duygu içini kemiren. Camdan bakarsın. Camdan sana bakıyor yakalayacaksın telaşı sonra köşeye bakış orada mı? Fırtına ortalığı […]
Karanlık bir gün. Beyazı çokça çalınmışından. – “Yağmuru özledim” diyor. Yağmura daha çok var. Özlediği yağmur, yağmur kokusu. Yağmur her şeyi temizler. Tozu, kiri, kanı, pisliği. Kokusu her kokuyu ölümün kokusunu bastırır. – “Rahmet eylesin”. Ondan mı acaba? Ölümün toprakta bile bıraktığını. Sessiz zamanlar. – “İnsanın içine yağmur yağar mı?” […]