Işık Yılı Mesafeler

Alıp götürülmemişlerimle kalmak. Hep böyle hissetmek. Koltuğa kurulamamak hep ne kadar küçük ne kadar büyük olursa olsun uzanıp yatıvermen. Diz dize aynı yatakta geçirilen geceler arada ışık yılı mesafeler dokunmacasına cetvelle ölçülebilen suskunluklar sayılan. Bütün çıplaklıklar görünmez bir giyiniklik körlük dokunmazlık bozulur ütüsü. Bir sır söylenmemiş alıp gidilmemiş unutulmuş bir […]

Niyetler Kötü

“Burası bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi”. Tezer Özlü çok uzun onlarca yıl önce söylemişti. Değişen bir şey yok o yüzden. Tabanca, tüfek, kurşun, bıçak, taş, sopa, kazma, kürek saymıyorum. Onlar da çok sayılacak kadardan bile çok olsa da. Niyetleri bizi öldürmek olanları. Niyetler kötü. İlk taşa takıldığın anda, düştüğün […]

Ne Yapıyorsun Simdilerde

Başına geleni başından geçeni anlatıyordu. – “Göğsümde bir ağrı ter bastı. Bizim mahalledeyiz. Az çok bilirler bizi. Oturtular. Su verdiler filan gittik hastaneye. Aynı gün üç kişi daha kalp krizi geçirmiş. Yoğun bakımda birbirimize bakıyoruz bakamıyoruz öyle göz ucu. Yoğun bakımdan sağ bir ben çıktım. Adamlar şimdi sormazlar mı? Neden […]

Hayatın İki Çizgisi Var

Demir yolu rayları gibi birbirine yakın birbirisiz olmayan birbirine değmeyen. Hiç bir şeyi olduğu bırakmayız kalmaz. İnsanın iki çizgisi hem ruhsal hem fiziksel olarak başlangıcı ağız ve beyin bitişi kuyruk sokumu son omur ve anüs olan iki hat diye aklınızın bir köşesinde dursun. Gülü koparıp evdeki bardağa biraz daha güzel […]

Elinde Cetvel

Elinde cetvel suratında bir ciddilik, cetvel değil hadi tartı yaylı yayları biraz paslı eski püskü güvenilmezi bol olanından insanlığı ölçüyor. Onu seni beni hem de acıta acıta ne diyorsa üstelik o. Epeydir ruhu hastalıklı olmalı. Bizimki de öyle ki bir dur sen yapamazsın o bile yok. O da yok. Acıyor […]