Bir akşam eve geldiğinizde evinizin kalabalık olduğunu farkedersiniz. Aslında ev çok ama çok ıssızdır. Birileri yoktur artık hayatınızda. Olması gereken birileri yoktur..
Sizi derin sızıların ortasında bırakıp sessizleşmişlerdir. Duvarlar gibidir kalabalıklar.
Yalnızlığın adıdır bu sessizlik.
Kaybediş şekliniz çok büyük veya çok küçük bir nedendir, farketmez. Ev sessizleşmiş. Yalnızlığınız baş köşeye oturmuştur..
Gece yarılarının sessizliği, gündüzlerinizi ele geçirmiş.
Kütüphanenin kuytu köşelerinden birine saklanmış bir kitabı ele geçirirsiniz. Yüzyıllık Yalnızlık. Hayır açmayın o kitabı okumayın o ruh halinizle. Başka bir kitabı bulun kuytulardan.
Kırmızı Pazartesi, Marquez nasıl yazmışsa öyle okuyun. Derinlemesine kendinize yorum yapmayın. Hırslanın çevredekilerin duyarsızlıklarına, kendinizi katmayın.
Kitap tam bu sırada anlam kazanır hayatınızda. Tadını çıkarın denemez ama yaslanın kitaba alın kızgınlığınızın en koyu yerini.