Tahta masaları sıraları ile oturulacak bir mekan bir kahve molası, biraz uzamış kimseler kalmamış köşe bir yerlerde bir adam oturuyor o kadar. Bir şeyler okumaya çalışıyor, gözlüğünü düzeltip kafasını kitaba sokuyor. Ya gözleri görmüyor, ya ışık yetersiz kitap oldukça yakın gözüne. Görevli yavaş yavaş masaların üstüne sıraları yerleştiriyor, yerleri silecek birazdan kapatacak. Bir müzik kısık sesli kimseler olmayınca duyuluyor. Dean Martin söylüyor. Thats amore…
Adam yıllar sonrasında aynı şarkıyı bir başka yerde bir gün ışığı basmış bir yerde dinliyor. Elinde yine kitabı, o zaman ki kitap değil. Etrafı daha çok seyrediyor. Elimde Carl Sagan’ın bir kitabı Cosmos üzerine bir kitap.
Bunlar bir araya gelince aklıma bir hikaye de gelmiyor değil. Carl Sagan Doktora tezi üzerinde çalışıyor daha çok genç ve popülerliği okul düzeyinde dünyayı sarmamış daha okulun koridorlarında neredeyse koşar hız da bir köşe ve sonra dan eşi Ann Druyan o zamanlar romancı değildi, ünlü ve sivil itiatsizlik savunucusu hiç değildi o da. Ellerinde kitapları çarpıştılar. Ellerinde ki kitapları toplarken “ – Sen Carl değil misin? “ “- Sen de Ann değil misin? “ oluyor tanışıp evleniyorlar. Hikayeleri bu bir yerlerde okumuş olabilirsiniz. Şimdi bu günlerde bu aşkın bu birlikteliğin olma ihtimali nedir? Hiç..
Ellerinde kitaplar olmayacaktı büyük ihtimalle hadi birinin en azından istatistikler bu düzeyde bile şans vermiyor. Ellerinde tabletleri, hadi o kadar olmasa da telefonları olacak yere düşünce parçalanacak bir birlerini pek iyi bir şekilde tanımadıklarından bu gün birbirlerinden bırakın birlikte olmayı “….herif “ “….” gibi sıfatlarla bahsedeceklerdi. Cosmos’u böyle anlatan biri olur muydu? Elimde bu kitap olur muydu?