“-Baba oldum. Büyüdüm, değiştim, olgunlaştım”.
-“Bazı cümleler kurulurken benzeseler bile aynı değildir. Hikâyeler aynı değildir benzeseler bile. Sonuçları aynıdır. Hadi normal bakın olmadı, yaklaşın, yaklaşın öyle bakın.
Kadınlar için de böyle cümleler muhakkak vardır. Mutlaka buna benzer kadın cümleleri pek çok zamanlar için kuruluyor olabilir. Kadın popülerliğine yakın değilim pek. Ama kadınlar çok fazla genel cümlelerin ögesi olmamaya özen gösterip kabul etmediklerinden bunlara pek rastlamamış olabilirim. Dikkatimden kaçmış da olabilir.”
Böyle diyordu. Haklı olabilirdi. Durdu bir ıslık tutturdu, elindeki bardağı ovaladı buğusu gitsin gibisinden. Avuçlarının arasına aldı çevirdi bir çeyrek.
– “Kayıp başka şeydir. Kayıp gitmiştir. Artık yoktur olmayacaktır. Hayatının kafanda koyacağın tuğlalarından bir kısmının toz olduğunu görürsün. Kafanda ki duvarın boşlukları vardır artık. Toz olanlarsız daha kısa bir duvar yaparsın boşluğu olmayan. Büyümek budur. Biri girer hayatına baba olursun girdiğinde. Öyle gelince senin olan bir daha hiç gitmeyecek gitse bile yeri değişmeyecek biri girer. Silinmeyecek geri dönülmez bir ilişki. Bir şeyleri artı hayatına sokamazsın, hayatına sokamadığın tuğlalar toz olur. Daha kısa boşluksuz bir duvar yaparsın. Büyümek budur. Olgunlaşmak, değişmek budur.”
Nereden takıldıysa aklına biraz hüzün taşıyordu cümleleri anlatırken. Bir kamyon yük vardı içinde.