Yaşam

Düşlerimin En Güzel Teni

Gözlerin tanımıyorum seni. Kokunu bilmiyorum. Parmaklarının sıcaklığını hem de hiç. Bir an geliyor dokun bana ben buradayım hadi. Ses yok, bir his ben buradayım. Aynı şehirde bile olmayabiliriz, bilmiyorum dokunuyorsun. Karanlığın tam da en koyu yerinde bir ışık. Senden bahsediyorum. Ben mi? Sorduğun soru. Evet sen. Gecenin en karanlığında parlak […]

Ölümünden Çok Önceleri

Gitmeden yok olmadan şimdilerde ölmüştür demeden binlerce yıl önce. Masalsı olsun. Soğuk karlı bir kış günü. Neşenin dibine vurduğu gecelerden birinde. Mahzunlaşıp anlatmıştı ölümünü. O kadar uzaktı ki. Gülerek içine cıvığından şakalar katarak, sulandırarak çarpıtarak hiç gelmeyecekmiş gibi. Yalnızlığını yalnız öleceğini. Korkudan gülünür ya, öyle gülüyordu. Hep korkmuştu yalnızlıktan yalnız […]

Benimle Gelir misin?

Satırların arasında birden karşılaşıyor. Epeydir tanıdık onca şey. Bir şeylerde farklı bu kadar benzerlik. Nasıl olsa soramayacak. Duvarlar, masalar, sandalyeler yazı dolu. Ben buradaydım merakı. Gece rahatı bozulmuş gitmek üzere kalkıp üstünü başını çırpıyor bir ışıltı fark edilmeden gelip hadi sen git yeter artık dürtüşü. Alıngan ama gidecek. Şehire gelmeden […]

Sadece Kötü Olmamalı

Kulağımda bir arıza oluşmuş olmalı. Kötüyü daha kötüyü duyuyor o kadar. Özensiz ağızların olmaması yaşanmaması gerekenleri bile hep yaşanılır doğal umursamazlığında gelişigüzel anlatması. Acelesi var, pimi çekilmiş bir bomba dilinde çabuk çok çabuk söylenip bitsin gideyim işim var özensizliği. Acıtır mı? Yakıyor dehşeti içinde bir harlı ateş. Çorbayı kedi önünden […]

Eylül Gelmiş

Anlatıyordu. “Kulenin en tepesine çıktı nefes nefese. Garanti olsun diye bıçağın keskin ucu yukarı gelecek şekilde toprağa dikip öyle çıkmıştı yukarı.” Garanti olsun diye. Kulenin tepesinden atlayıp bıçağa denk getirdiğinden mi? Getiremeseydi? Getiremese de mi? Getirebilmiş miydi? Getirmeden de mi? ‘Babam Romulus’ da çocuğa anlatıyordu. Çocuk uyanıp uçurumun kenarında olduklarını […]