Yaşam

Adını Koymadan Büyüyen Hisler

Öyle deli dolu başlamaz zaten. Yerde kartopunun yuvarlandığı gibi yavaş yavaş… Sen de biraz destek olursun, büyüsün diye. Büyür. Sonra, ne kadar lüzumsuz şey varsa yerde, havada, orada, burada; çerçöp misali toplar, büyür. “Dur!” derler, “Yapma, etme!” Kalbin, bedenin, yakında kim varsa, elin, ayağın… Büyüdükçe güç kazandıkça, kölesi olma zevkini […]

Erteledikçe Yitirilen Yarınlar

Yarın uğrarım, yarın gelirim, “Bir yarın olsun hele!” Uzayıp gider yarına bıraktıklarımız… “Yarın, yarın, yarın!” derken, uğrayacağınız yarın bitivermiştir; gideceğinizin elinde yarın kalmamıştır. “Bir yarın olsun hele”lerinizin hepsi bir yarın daha kullanamayacak hale gelmiş, kurumuş, kokmuş, çürümüş, bitmiş, uçmuş, gaz olmuş, eksilmiş, yavaşlamıştır belki. Belki, belki… Umut, hep aynı havalı […]

Her Sonbahar Gelişinde

Her sonbahar gelişinde, artık kar yok. Sadece şiddetli yağmur… İstediğim kadar olmasa bile, uzağa bakarak sevdiğimi, sevildiğimi hatırlamaya çalışıyorum. O bile zor. Nasıl şarkıların notalarına karışmış, “Ben buradayım” cıvıltısında bir kuş gibi… Gönül nasıl da yorgun. Saygısıyla ayağa kalkmaya çalışarak, bir hevesle… “Nasılsın?” bile diyemeyerek. Öyle sevdim, öyle sevdim. Ellerim […]

Kolay Olmayanı Yaşamak

Söylendiği kadar kolay olsa, olmuyor. Biliyorsunuz, biliyorlar. Kendi kendine hep aynı şeyi söylüyorsun, tekrar tekrar söylüyorlar; evetliyorsunuz hep. İkna olmayan bir tarafınız direniyor: “Su iç.” “İçmem.” “Yemek ye.” “Yemem.” Bir direnç… Su, yemek olsa ağzınıza bir şekilde tıkılacak; öyle bir kolayı da yok. Beyin ikiye bölünmüş, çoğunluk artı bir öte […]

Unutmanın Dayanılmaz Hafifliği

Başka bir dünyaya ait olmanın, başka bir zamanda, başka bir yerde olmanın… Buradan başka bir yer ve zamanda olmanın saniye ve dakikalar bile ölçeğinde özlemi… Dilemek, öylece bir an kalmayı istemek. Huzuru belki hiç bulamamanın tarifi bile başka bir yer ve zamanda mutlaka vardır çıkarımı. Bir bütünün parçası olmak, o […]