Yaşam

Koku

Kokuların o kadar tarihçesini bilmem. Güzel kokmak para işiydi bildiğim kadarıyla, Revlon, İntimate daha Türkiye piyasasına çıkmamıştı diye biliyorum. Çıktığında Ankara gazinoları İntimate kokar olmuştu. Avon’un küçük parmak kadar şişeleri bile çok paraydı. Bulunmazdı. Chanel ayrı bir kulvardaydı. Dior, iki kokusuyla paracıkları götürüveriyordu. Kolonya kullanmak ucuz ve daha kolay bulunan […]

Gözyaşı

Değerlidir yaşadıklarımız, yaşamadıklarımız, umutlarımız, bizim olan her şey, bize hediye edilmiş, bize ait, bizimle olan her şey. Değerlidir gözyaşlarımız. Bize aittir. Bizi terk eden o ıslaklık değil, vücudumuzun onu üretmek için verdiği gayrettir. Yitirilen yakınlar, kişiler, olaylar büyük, küçük can yakıcı iç acıtıcı, gidenin ardından döner dönmeze indirgenmiş duygularıyla. Bunca […]

Çay Bahçesi

Ayrancı, Aşağı Ayrancı da bir çay bahçesi vardı. Bahçesinde otururduk yazın daha gelmediği, soğukların içimize işlese de genç olduğumuzun kanıyla olduğumuz kışın içindeki baharlarda. Neresinden bakarsan bak delilikten bile öteydi yaptıklarımız. Bir gözleme, bir sıcak çaya öldürülecek ne kadar saat varsa kakara kikiriyle orada öldürür, geriye vakit bırakmazdık. Konuşacak o […]

Göz Kapağının Altında

Bizim ev nereden bakarsan bak, hemen her gün parti olan bir ev gibiydi. O kadar yaş günü vardı yetmezdi. Şu gün parti veriyoruz, haydi hop parti, parti olmasa ne yazar önce yavaştan bir kişi kapıyı çalar sonra her işi olmayan, dersi olmayan, olup da kaytaran, beraber birlikte olmak isteyen damlardı […]

Nasılsın öyle mi? O sorunun ne sorduğunu sende sorarken bilmiyor olmalısın. O masa çizgisine, kahve fincanının ardına sakladığın gözlerinin içinde ne olduğunu çözmeye çalışıyorum. O sorunun cevabını düşünüyorum. Neredeyse kırk yılın hesabını dökmem lazım sana, ama katlayıp bir garson hesabı gibi kağıdı üzerine sadece ’’bildiğin gibi‘’ yazarım. Sende ne verirsen […]