Kadınlar günü. Kutlanıyor her çeşit, her şekil kutlama. Kadınlar şöyle, kadınlar böyle. Evet öyle başka türlü bir şey dediğimiz diyeceğimiz de yok. Kadınlara şöyle yapılıyor, böyle yapılıyor, şiddet, ölüm, hor görme, aşağılama hepsi doğru. Yaşanıyor bunlar. Yaşanmasın, yaşanmaması için her şeyi yapalım. Bunların hiç birisine izin vermek, yaşanmasını görmek, bunların ülkemde olduğunu bilmek kötü utanca benzer kötü bir duygu. Olmasın istemiyorum. Katıldınız bunlara neredeyse eminim, bir kaç kendini bilmez hariç bunları destekleyecek birini düşünmek istemiyorum bu ortamda olacağını da pek ummuyorum.
Benim anlatmak istediğim bunların yaşanıyor olması değil, olmasın neden yaşanıyor buna bakalım istiyorum. Öyle pek bilimsel istatistik bilgilerle değil yaşadıklarımdan, yaşadıklarımızdan bir başka taraftan bakalım istedim. Katılıp katılmama size kalmış.
Önce ailenizden başlayalım okuyun itiraf etmemek size kalmış. Aile de erkek çocuk hayranlıklarını düşünün, bizde yoktu ama diye biraz geniş bakın ailenize yok demeden az önce. Kız çocuklarına, anne, baba, kardeş baskı demeyelim ama her ne derseniz ondan hani biraz farklı değimliydi yaşadıklarınız? Evlenen yakınlarınıza bakın kayınvalide, görümce, oğlanın bilmem nesi şunu dedilerden başlayın bırakın fiziki şiddeti. Yöreselliği de bir kenara bırakın. Anne terlikleri, büktürmeleri, cimdikleri espri diye anlatıldığını düşünün yaşanmamıştır deyip geçin onu da.
Hepsini geçtik geldik çalışıyorsanız, iş yerinde bayanların ilişkilerine bakın, bayan şeflerin, müdürlerin, masa arkadaşlarının arkalardan edilen lafları da bir kenara koyun direk yaptıklarına bir bakın, etrafınıza biraz dikkatli bakın. Öyle kabul edilemeyecek, yıllarla ölçülen işkenceyi geçen, mobbing benzeri isimlerde tarifi bile çok yumuşak kalmış yaşanmışlıklara yaşananlara bir bakın. Laf sokmanın olimpiyatı yapılıyormuş, tacizin kadın kadına dünya şampiyonları ne de yakınmış bir bakın.
Kadınların susma katlanma iç güdülerinin gazete manşetlerine çıkmayan dava konusu edilmeyenlerinin yakınlarımızda ne kadar çok yaşabildiklerini bir düşünün. Kadının kadına ettiğini bir düşünün. Erkeğin kadına ettiğinin içinde de başa bir kadın olduğunu, töre cinayetlerinin altında ben şöyle yaşadım diyen bir başka kadın hikayesinin, benim kaynanam böyle yaptı da bana ne olduğunun benzerinin gelinden istenmesinin töre olduğunu da hep düşünmüşümdür. Bir bakın anlattığım gözle bir işyerinize bakın. Çevrenize bir bakın. Kadınlar günü kutlanıyor, aklıma geldi. Kadınların kadınlara yaptığına bir bakın. Binlerce söz benzeri taciz, zorbalık, binlerce mobbing, binlerce töre binlerce gün iş kaybı, binlerce hak yeme, binlerce kayıp hayat, yitirilmiş binlerce ömür.
Kutlu olsun yeniden.
