Sessizliğin Koynuna Bir Çılgın Düş

Gece hep bir sessizliğin koynuna girercesine bir sokulurcasına ışıklardan kaçarcasına soluğun sesini dinlercesine kıpırtısız aslan ilerleyişinde parmak ucuna basarak gelir. Hep öyle gelir denilince istisnası az olduğundan hep. Yalnızlıkla beraber geldiğinde tutamadığında yalnızlığın fazla kaçırmışlığını dizginleyemediğinde yalnızlığın çıldırmışlığını katıldığında istemeden kerhen de olsa şarkısına biraz yaygın biraz nefessiz biraz küsülmüşünden […]

Bir Film Sahnesi

Bu da ne bee. Arap sabunu mu kullanıyorsun? Cildime iyi geliyor. Hey yaa. Sanki yarışma programındayız (Dönüp elindeki raketi dolabın göremediği yerlerinde dolaştırır. Bir şeyleri kırıp döker) Merak etme (Raketi banyoda dolaştırır. Sonunda Banyodan çıkar. Annie yatağın köşesine oturmuştur) Öldürdüm. İkisini de geberttim. Nee ne oldu yine? ( Annie eli […]

Günün Konusu mu Bilmem

Günün konusu mu pek bilemem. Kayakla yüksek atlama nefis, Fransa bisiklet turu çok güzel borsa hiçbir şey olmamış küçücük bir olaymış bir tırnak kesme durumu gibi döviz yine öyle. Boyacılar sistireciler, elektrikçiler ayrı bir yalana dolanıyorlar hiç doğru konuşamaz mı bunlar. Hep bir üç kağıt durumu Napoli yi geçtik gibi […]

Hayatın Gidiş Yönü

Hayatın gidiş yönü. Gün gelir gün olur değişir mi? Değişir oldu. Hayat bir renkler karışımıdır. Bir rengi vardır. Bir renge çalar hep sizin hayatınızın bir rengi bir alacalığı bulacalığı bir sisi bir ışıltısı vardır, olmalı. Hayatta dilekler değişir mi? Değişir değişmez gibi olur değişir. Değişiyormuş. Karamsar olarak biliniriz karamsar bir […]

Çok Eskiden Yazmışım

Çok eski çok çok eski. Bildiğin gibi görebildiğin gibi hayat kısaldıkça kısalıyor. Gittikçe biraz daha yaz yağmurlarına benziyor. Ve ıslak toprak kokusu bile uzun sevdalara kısa kalıyor. Sevgi dediğin uçup giden bir kelebek olsaydı senin dediğin olurdu. Dosttuk, başka bir şeydik adı konulamamış. Mühim olan sessiz iki destandık. Sen olmasan […]