Neredeyse artık hepimizde var. Herkes de var.
Severken dokunmadan değmeden yüzeysel içten olmayan dokununca değince kolunu bacağını kırarcasına öldürürcesine soluksuz bırakıncaya nefessiz kalıncaya öldürecesiye. Aniden esen rüzgarla rüzgar kesilince bir anda sevgiden nefrete biranda nefretin dibine en dibine en koyusuna en karanlığına en kırıcısına en öldürücüsüne.
Hayatın renklerine renklerin binlerce tonuna isyan yok etmeler yok saymalar.
Mısraların arasına saklanıp oradan şarkıların notalarının arasından bir sinsi takip.
Birktirilmiş onca hınç önceden varmış gibi hepsi safsata. Buncası.
Bunca her şeye yaşanacak yaşanmış yaşanan yaşanmış olana yaşanana.
Ortak özellik olmalı.
Her şey yok olsun yok olsun var olmamış olsun varsa ölsün kediler fareler köpekler. Walt Dısney ne halt etsin.Red kit daltonlar daha ilk günden ilk gününde daltonları gölgesinden hızlı atışıyla hepsini.Rapunzel kel kalsın pamuk prenses yedi deve yemek yapsın üç gün mü dayanır beş gün mü anca o kadar.Uyuması da öyle yıllarca değil öğle uykusu zamanı o kadar. Prens ten önce kim öperse ona. Olsa bile hikayesi yazılır mı?
Düşünceler karıştı inceldiği yerden zaten pek sağlamda değil.
Dalların arasına güneşten kaçmak daha yeni tanıştık sayılır oysa.
