Yaşarken pek aklımıza takılmaz gibi hayatın katma değeri var mı? Olur mu? Var elbet siz nasıl yaşıyorsanız ne tercihiniz varsa nasıl tercihiniz ne ilave edebiliyorsanız ne kadar tatlandırabiliyorsanız ne kadar lezzet verebiliyorsanız. Zor tatsız tuzsuz acı ne yaşadıysanız nereye kadar vergisi cezası sayın düşün içinden ne alındıysa onların hepsini çıkarın […]
Uzun zamanlara ihtiyaç duyuluyor bazı olaylardan sonra yazarken sindirmek hazmetmek. Hayatı nasıl yaşıyorsun, yaşıyorsunuz, nasıl geçiyor? Nasıl anlıyorsunuz, anlayabiliyor musunuz, tadı nasıl hoşunuza gidiyor mu, sizin seçtikleriniz mi tabağınızda, ne verdilerse o mu yedikleriniz, canınızın çektiğini istediğini mi yapıyorsunuz, size söylenene mi? Nasıl gidiyor hayat kaptırıp koyuvermiş gibi mi, dizginler […]
Yağmuru bekleyen çöller çöl insanları gibi ruhun susuz kalması bir beklentiye kilitlenmesi. Zor hem de öylesine zor. Fakat larla ama larla işin olmayınca. Kalemlerle kağıtlarla olacak anlatılacak şey hiç değil. Öyle de oluyor zaten anlatamıyorsun kalemin ucuna geldiği kadar kelimelerin cümlelerin boyunun yettiği dokunduğu yere kadar. Olmuyor mekan değiştiriyorsun güneşi […]
Bilmiyorsun belki bilmiyordun. Senin hikayelerini dinler onları süsler püsler hayallere yerleştirir özenle bezer anlatır anlatır. Artık yok. Geçmişteki hikayeleri tekrar tekrar yaşayıp onları anlatır olacağız. Yalnız yatmaktan korkmalara geldik yine. Sabah daha güneş doğmadan. Hemen öncesinde kedinin miyavlayışı. Gidişini sesini kokunu ayak sesini, sessizliğini. Güneş doğuyor batıyor nedeni belli değil […]
Ara sıra yapıyorsunuzdur ara sıra yaparım. Okuduğum yazının sonuna az kala bir yere gider biraz okurum romanın daha başlarında iken sona yakın birkaç sayfayı sonunu değil sona az bir şey kalmış yerinden biraz azıcık az kalmış bir yerinden okurum sonra okumamış gibi aynı yere gelince aynı okunmamış daha önce görülmemiş […]