Adet ya öyle olsun pattadanak orta düşüversin laf. Ya bu kadar başarı öyküsü var bunu da öyle böyle kafamıza vura vura gözümüze soka soka her gün her saat dışarıda çıkamıyoruz ya o da hani park da bahçede biraz o da yok var elinizde bize anlattığınızı bize sokuşturduğunuzu anlatın Nobel e […]
Yağmursuzluğu bir ömre sıkıştırmış çöl toprağı gibi özlemiş olmalısın ben de. Koynuna uzanıp bir süre tenimin her noktasında her damlanda seni biraz daha hissetmeyi. Bu virüs olmasa çıkartmasa sorunlar hep yaptığı gibi arkadaşlarının benzerlerinin akrabalarının üç beş gün tamam sen büyüksün dedirttikten pes ettirdikten sonra elini ayağını üstümüzden çekip üstten […]
Çok kolay geçen zamanlar elinizin altında uzatıp almadığınız şimdi son bu kalan idare et elinize tutuşturulmuş oysa ne iyi olur diye düşündüğünüz. Yok tabii öyle değildi. Hayatlar istekler ışık yılı çaplarında verilen takdir edilen al bunu başka yok yemezsen istemezsen kurda kuşa veririm tadında üstelik. Sarhoş kırmızı ışık filan olmayınca […]
Çocukluğunuzun sevdiğiniz bir oyunuydu. Gürültüden bıkan sizden bıkan büyükleriniz önerirdi çoğu. Sonra siz çocuklarınızın evin küçüklerinin bir an bir zaman denk durması için ara sıra oynatırdınız oynardınız oynadınız. Tıp. Öyle sağlıkla filan ilgili değildi. Birden bütün hareketlerin durması ses yok gülmek ağlamak çıt çıkarmak kıkırdamak kımıldamak birden durdurulan zaman gibi […]
Şeytanı tanımak nasıl el sıkışıp ben şeytan diyecek hali yok der bile belki senin o ince kıvrak yüksek düzeyde bildiğin sandığın zekana aklına yeteneklerine çok güvendiğin bakıp da. El sıkıştın göz göze geldin sarıldın tokalaştın tanıştın tanıştırıldın tanıştırmaz onunla beni dediğin güvendiğin Kankan arkadaşın dostun . Nereden bileceksin bilirsin çoğu […]