Ve ayakların sancılı az gidişin tutamadığın uçan sevgileri karıştırıp masaya bir avuç leblebi yanında bütün eskilikler antikalar sıralanmış takılıyoruz öylesine işte. Anlıyor olmalısın dileklerim güzeldi her şeye rağmensiz güzeldi hem de. Bu tarafta mısın bilmiyorum. Öteki tarafta otobüs durağında beş dakika da gelen otobüsün saatlik gecikmişliğinde ki kalabalığa benzer çokluk […]
– “Böyle masanın bir köşesinde bitsek de bir an önce çıkıp gitsek diye bekleyen içki şişesine anlattığım hikâyeleri anlatıyorum böyle ortaya”. Şişeyi gösterdi masanın ucuna yakın yarısı bitmiş olumlu bakalım yarısı dolu. -“Bunlar bilir hep anlattım. Öyle karaciğerimi bağırtıp canına okuduğum zamanlar bir ben ona vuruyorum iki bana vuruyor o […]
– “Her şeyin test edilebildiği bu günlerde bulunamamış bir sürü soru cebimde. Hepsini boş ver bir eksik tarafım var hep, bitirilmemiş ısırılmış bir dilim somun gibi masanın üstünde duran acıkmış bir mide yanında bir el uzatış korkusu hani bilirsin masada daha aç biri çekingenliği. Bir sese sarılmak hem de kollarını […]
Koşu başlayacak diye beklediğin, nefesini ilk adımına ayarlayıp sakladığın bir anda olduğunu düşün. Birden önüne birisi çıkıyor. Nefesinin ritmini bozuyor bakışları anlıyorsun, kötü bir haberi var. Senin o hep her şeyi paylaştığın, o bağırdığın da senin susup sen bağırdığında seni okşayarak dinleyen rüzgârın bir süreliğine tutuklanmış, kendini özgür bırakıp, gözlerini […]
“-Baba oldum. Büyüdüm, değiştim, olgunlaştım”. -“Bazı cümleler kurulurken benzeseler bile aynı değildir. Hikâyeler aynı değildir benzeseler bile. Sonuçları aynıdır. Hadi normal bakın olmadı, yaklaşın, yaklaşın öyle bakın. Kadınlar için de böyle cümleler muhakkak vardır. Mutlaka buna benzer kadın cümleleri pek çok zamanlar için kuruluyor olabilir. Kadın popülerliğine yakın değilim pek. […]





