İktidara gelmek için senelerce çalışırsın. Halkın üçte biri seni desteklediği bir zemin bulursun. Bu senin teşkilatının başarısının yanı sıra ülkeyi kara gözlüklerle yönetenlerinde beceriksizliğidir. Kullanırsın. katılmadığın protestoların, başlatmadığın karşı çıkışların, içine giremediğin hak arayışlarının gücüyle iktidara gelirsin. Açık gözlülükle.
Çoğunluk senin olmuştur. Yönetirsin. Çoğunluğa sahip olmanın rüzgarıyla…
Çoğunlukçuluk senin tuttuğun yoldur.
Çoğulculuktan eser yoktur yönetiminde. Bir süre sana o zaman oy verenlerin isteklerinin bekleyişininde kendi kafana koyduğun şekilde, ben yaptım oldu düzeniyle götürürsün iktidarını.
Ülkenin ekonomisi Turizmdir. Sen turistleri korkutup ülkenin ekonomisine darbe üstüne darbe vurursun. Mini etekli turistler gelmez olur. Yabancı yatırımcıda kaçar.
Sokaklara dökülür yavaş yavaş beklentileri karşılanmayan guruplar. Senin üstünde çok durduğun çok vurguladığın din konusunda bile sana destek vereceğini düşündüğün guruplar bile meydanlardadır.
Güvendiğin dağlar senin anlattığın inançlarının gerektirdiği şekilde bile yönetmediğin konusunda birlik olmuşlardır.
Ve kötünün iyisine razı olur kalabalıklar.
Başladığın üçte birlik destek yüzde onlarda bile değildir. Direnin dersin. Mezhep birliği bile kalmamıştır elinde.
Gidersin…
Mısır’da olanlar böyledir.