Oturup yanına bir şeyler koyup bir lokma huzur bir serinlik bir durgun bir kıpırtısız sakinlik olur diyorsun bekliyorsun rüzgar dinsin olmadı uçurtmanın istediği kadar hayat da başka şeyler dilemeğe bir fırsat kırılıp dökülüyorsun eğilip bükülüyorsun .
çok da öyle pür kulak dinlenmesi değil de uyutacak sakinlik de mırmır da olmasın yine de çok hareketin artık yaşa denk gelmediği kaldırmadığı olsun yaşarken biraz az bir şey hareket biraz teşni biraz baharlı biraz biraz işte ne varsa .
Yüreğin dayanabilecek yoğurt çalınacak süt ılıklığında.
Anlamazsın Anlatamamış olmaktan anlamazsın anlatılamıyor bazı hep bir yakışanını bir benzerini bulamamaktan belki de.
Bir esirlik sürüp duruyor el değmeyecek kısırlık varılığını yokluk hiçliğini götürüyor. Bir de olmaz yapamazsın yapma direnmeleri hayatın.
Kısmet hep.
Hayallerin çoktan üstüne su dökülüp korunun söndürüldüğü ben büyle her şey bu şekilde böyle diretmelerinde yaşamak olduüundan belki de.
Kırpık kırpık yaşanan zamanın içinden seçip alınacak bir şey kalmayınca avuç avuç ne kaldıysa silip süpürüp çatlak kırık eğri büğrü ne kaldıysa nefesin neye yetecekse ne varsa.