İyi birisisin diye sen her şey iyi olacak kötüler kötülükler sana dokunmayacak yaklaşmayacak bile el sürmeyecekler öyle mi?
Çevrende ki her kötülüğü yok edivereceksin, biraz eyvallah içini rahatlatır huzur. Senin iyi olman kimsenin ne istediği ne beklediği bir şey. İyi olman seninle senin aranda bir şey gibi öyle kalacak. Bakma iyi olmanı iyi biri olmanı bütün herkes söylüyor olabilir. Onlarda iyiliğin için söylüyorlar diyebiliriz. İyi ol kendini harap etme bırak yoluna yorma kendini başına gelebileceklere karşı.
Tamda böyle düşünüyordu Frida Kahlo doğduğu zamanlarda hayata yeni başlamışken bile. Altı yaşında daha hayata düzgün kelimelerle merhaba diyecekken derken bir hastalık bir bacağı diğer bacağından eksik kalıyor uzamakta. Hastane ızdırabı daha büyük dert olmalı.
Tahta bacaklı Frida oluyor adı. O da bunu erkeklerin gidebildiği bir okula ilk kez bir kız öğrenci olarak girerek kafasında yoğuruyor atıyor. On sekiz yaşında bindiği otobüs tramvayla çarpışıyor bir demir çubuk ol kalçasından girip leğen kemiğinden dışarı fırlayıveriyor. Ölmüyor. Ölüme yakın ızdıraplar alçılar ameliyatlar 32 kez hastaneler demir korseler ömür boyu. Resmediyor her şeyi hayatı aynasına koyup . Resmediyor. O da neyse.
Ressam Diego Rivera ya aşık oluyor. Esas demir çubuklar kafesler korseler çok acı vereninden o sırada yaşanıyor. Diego kız kardeşi dahil çok kadınla aldatıyor incitiyor kırıyor.
Bir bacağını kesiyor doktorlar yine de yaşama tutunuyor.
Frida 47 yaşında 144 tablo yu bırakıyor dünyaya. İyi olduğunu söylüyorlar Gidenin ardından denir ya öyle değil . tablolarında ki çığlıklar da öyle söylüyor.