Hepsi Buharında Denizin

Zamanların bazılarında yürek soğutulmayı istemez razı gelmez soğutulmaya dahası soğutulmayı kabullenemez dile küfür olur zıpır zıpır olur onca yaştan sonra bir televizyon programında ki huysuz ihtiyarlar gibi olur kah ayağına vurur gezip yorasın gelir olur bir şeyler.

Denizde yürek gibi kabul etmez soğumayı dalga olur köpük olur vurur kıyıya gözünü morartasıcıya benzer içindekini ne varsa atar üstündekini çırpar en çok ta yağmura yağmur damlalarına sessizleşir koynuna üşüyüp gelen kedi misali bir durgunlaşır örtüyü yorganı kaldırıp burnu üşümüş mü dokunuşunu önemsemeden gelen.

Ya kar tanelerine ne yapar deniz kulağında le lac majeur eşliğinde yüreğinde çok uzak bir gölün kıyıcığına buralardan binlerce derece soğukluğa yolcu bir yüreğin içine bir yerine kıyısına köşesine kıvrılıp o sıcaklığı o anı o yanıklığı hissetmeye deniz de kartanelerine bir durgunlukla hadi neyse bugün de benden havasıyla buharlaşarak gözden o sırada varsa kıyıda yoktur ya yinede gözlerden kıskanarak sakınarak saklayarak çok dikkatli bakıp ta ötelerde uzaklarda kıyıdaki yüreğe dokunmuş gibi buharlaşır çaktırmadan bir anlık tanenin dokunduğu kadar ansızın bir anlık.

Bir masal olmuş binlerce anıya bir de kulağında bir tını.

Soğuk moğuk hak getire onca isyana onca ne varsa içinde yüreğin soğumasın dediğin hepsi buharında denizin.

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir