Gezdim bir çok kentte, kentlerin sokaklarında, alanlarda, kahvelerde, lokantalarda, bina kuytularında, köşelerde, saçak altlarında, açık havada, güneş, ay ışığının, bulutların, gökyüzünün altında, gece, gündüz, sabah, akşam, kar, yağmur yağarken, ıslanmışken, ıslanmağa hazırlanırken, doğarken, ölürken belki de, yatakta, bankta, masada, her yerde, hiçbir yerde belki de, kadınlarla bakıştım, koklaştım, sarıldım, kavga ettim, sevdim, nefret ettim, nefret ettiler benden, kavga ettiler, küstüler, küstüm, terk ettim, terk ettiler, ağlattılar, ağlattım, göz kırptılar, elimi tuttular, göğüslerinde uyudum, göğsümde uyudular, okşadılar, yüreklendirdiler, korkuttular, uyuttular, uykumu kaçırdılar, kıpırdadılar, dokundum, dokundular, okudular, okudum, üflediler, anlattılar dinledim, anlattım dinlediler, dinlemediler, dinler gibi yaptılar, varlardı,acıttılar, acıttım, yoklardı, yalnızlığım bile kadındı koluma girmiş. Anam, anamın babamın anası, bacım, kardeşim, sevgilim, dostum, arkadaşım, düşmanım, kızım oldular.
İyi ki vardılar, var oldular.
Bu gün o gün.
Kadınlar kadın olduklarını haykıracaklar, hatırlayacaklar, hayıflanacaklar, korkacaklar.
Onların günleri bu gün. Ona bile izin vereceğimizi zannetmiyorum.
Onların bu günlerini bile biz kutlayacağız.
Akşam olduğunda bana hak vereceğinizi biliyorum.
Erkekler mikrofonları kapıp ne verdiğimizi söyleyecekler hak etmemişler, hakları değilmiş de verilmiş gibi. Ne çok verildiğini söyleyenlerin cinsiyetine,gaz sıkanların cinsiyetine, Jop sallayanların cinsiyetine, bıçaklayan, yaralayan, öldüren, ezen, sömüren, ağlatan, elleyen, iten, kakanların cinsiyetine.
Kutlayanlara bir bakın.
Ne anlayıp ne kutladıklarına?
Bu gün 8 Mart bilmem kaç.
Tarih ne olursa olsun hep aynı.