Berber Koltuğu

Berber koltuğuna otururdum, önlüğümü takar beklerdi. Sonra benden ses çıkmayınca sanki bilmez gibi sorardı “Nasıl olsun?”. Biraz alışkanlık, biraz beni konuşturmak niyetli.

Ben anlatmağa başlarım “Punk olacak” der elimle kulaklarımın üstünden avuç içlerimle olmayan saçları göğe doğru bir şekil kılıç gibi sonra kulakların hemen üstüden iki yana bir alev benzeri şöyle on beş yirmi santim boylarında hepsi bir dolu yığın işareti yaparım. Güler.

Berber Koltuğu

Hep aynı espriye aynı gülüş, makineye üç numarayı takar bende ki saç o kadar bile değil az bir şey tıraş ederdi.

İhtiyarlığın hazin işleri de olur, anlatırsın dinlerdi. Anlatırdı arada. Babasını kaybetmişti yorulmuştu kalbi. Dert aynı ya anlatırdı.

“Yok mu?”. Artık sanki kötü bir cevap alacakmış gibi sorular kapıdan kafayı uzatıp.” Yok” .

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

code