Sade kahve yanına sohbet epeydir yok konmuyor artık kahvenin yanına pandemiymiş iyi giderdi oysa. Kopuldu eski alışkanlık bildik şeylerden ayırsaydın de yi aklına nasıl geliyorsa öyle oku yabancı dil öğrenemeyişimizin sırrı da o gramer takıntısı değil mi? Shall desen kafana iki çakar biz öğrenmeye çalışırken tam 11 yıl öğretmeye çalışanlar çift dikiş yoksa o da öğrense tercüman kıtlığı olmayacak.
Hayatı hep düğümlemişiz o buna şöyle dedi böyle dedi sövmüş bir de o çıktı hakaret etmiş o kadar ince etmiş saklamış ki lafın yazının tvit in ardına bir tek bilirkişi filan o da yağmur deyince su deyince ördek Cemal’in alınması zekilik kokan alınganlıklar sen ona bakma o bana böyle der demiştir bak harfleri değiştir a’yı e yap, k’yı da z, r’yi de ne denk gelirse buna da teşne olan onca kafasının çalıştığına inandığınız adamlar kurumlar koca koca binalar zamanlar koca koca.
Sade kahve yanına aşk. Çıkıp geliyor hayatın bir yerine çiziklenmiş taa oradan hayali pandemide . Şifası yok ölüp gideceksiniz hem kolunda acımamış olur mühim olan insanlık dil kurumu sözlüğüne yeni yeni karşılıklar gelecek uydurulmasa bile bugün daha da neler denilecek cinsten olanından.
Yağmur yağacak mı bugün? Dert yağsa ne olur yağmasa ne bütün mesele biz önceden bilmiş olalım hani bilince cama tık dediğinde yine kedidir o denilmesin.
Karabataklar, kırkayaklar iyi kırkayakların ayakları ıslanıyor yağmurda hani bir destek çizme mi alsak ne? Duyuluyor arkalardan ses “ben kuşlar kediler filan neymiş onlar “. Gelirsiniz yaz gelince hepsi tembihli hesap soracaklar ona göre.