Semt Kahvesi

Kahvenin ortasında yanan sobanın etrafı tahta sandalyelerle çevrilmiş onların iç tarafında ısınmayı ayakta ellerini ovuşturarak sürdürenler olurdu. Sobanın boruları yakıldığı anlara göre biraz kızarırdı. Çevrilen sandalyelerin sahipleri bir gazete haberini, bir radyo söylemini, havanın kötülüğünü, geçmiş zamanlarda havanın neler yaptığını konu edinir, onun üzerine bazı zamanlar kavga bile çıkaracak tartışmalara girerlerdi.

semt kahvesi

Kahveye girildiğinde ıslaklığına bir bakılır çokluğuna göre sobaya yaklaşmana izin verilir, ‘’o sende çok ıslanmışın yağmur çoğalmış gel sen şöyle sobanın yanına gel ver bir çay sıcak ağabeyine ‘’ çağrısıyla hem sobanın yanına geçerdin, hem eline hemen bir çay tutuşturulurdu. Sobadan biraz uzakta bir masada bir kağıt oyunu sürer olurdu, etrafında oyunu takip edenler, bitince hikayesini anlatmak için fırsat kollayanlar bulunur, oyunun sonlarına doğru atılan kağıtlara homurdanır laf söyler oyun bitince de oyuncuları eleştirirlerdi. Ellerine yere dökülen kağıtları alırlar, az önce oynanan oyunu ellerinde yeniden kurar oyunun hikayesini bir daha anlatırlardı.

Bol sigara kokardı, biraz idrar kokusu biraz üst başın sobada ısınınca verdiği koku, paltolar keçe benzeri kalın kumaşlardan olurdu ondan mıydı. Adı kahve idi ama çok az kahve içen olurdu. Kahve bir yemek sonrasında gelen emekli gurubundan ağır konuşmasına rağmen lafı kesilmeden dinlenen, kahvenin bitirimlerince bey amca diye hitap edilen kişinin bana bir orta şekerli yap bakalım diye ocakçıya seslenmesiyle söylenirdi. O emekliler masasında ya daha önceden kahveler içilmiş olur ya da orta şekerli iki, üç oldu diye sayı çoğaltılırdı.

Yağmur kesildiğinde sigara dumanı bir dışarı çıksın, duman altı görünüm biraz bozulsun diye kapı açılır duman yangın yeri gibi kapıdan çıkardı. Simitçi gelirdi, ocakçıya bakar gözüyle işaret verirse masaları elinde simitle dolaşır satardı. Ocakçı simitçiye ayakkabı boyacısına kahveye giren tüm satıcılara hükmeder, tanımıyorsa sepetlerdi gözüyle, başıyla, gitmeyen olursa ocaktan çıkar sunturlu bir de küfürle def ederdi. Bilmem hatırlar mısınız?

Tags:
2 Yorum
  1. evet bu da bir bakış açısı
    ama ben kahveleri hatırladığımda karısı evlere temizliğe giden
    kendisi orda o kadının sırtından çay içen okey oynayan caka olsu diye arkadaşlarına çay ısmarlayanları düşünürüm
    emekli olmuş amcanın evde onunla iki çift laf edip el ele gezmeye gitmek günü paylaşmak için bekleyen karısını hatırlarım

    • hayatmasalı says:

      Eski semt kahveleri anlatılana benzerdi biraz. Paralı oyunlar çoğalınca bu görüntü azaldı.

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

code