Sıkılmış gibi mırıldanarak anlatmaya başladı. Ben koltuğa kaykılmış bir taraftan onu dinliyor bir taraftan televizyonda gözüm maç kaç kaç ona bakmağa çalışıyorum.”Hemen birden kapıyı çalıp gelmez. Önce konuşmalarında aralara sıkışmış boş ver gibi kelimelerin üstünde dünyana gözükmeden sızmaya başlar. Eskiden kabul etmeyeceğin, edemeyeceğin bazı küçük kusurları gözden kaçırmış gibi yaparsın. […]
Yaşam
Nasıl neden kızdı fark etmedim. Oturmuş koltuğa sohbetin en koyu yerinde ayaklandı. Bağırıp çağırmağa başladı.Gitmek istiyorum demiştim, alıp başımı gitmek. Çoktandır istiyordum, oraya geldi söz söyledim laf arasında. Bu şehri sevmesem diyordum. “Nereden çıktı bu şehri sevmek? Sen bu şehri sevmiyorsun ki” “Neden sevmeyeyim?” Dedim “Yıllardır bu şehirde yaşadım, neredeyse […]
Çok uzun yıllar önce, bir şeker belki bir kurabiye belki de seviyor olmanın o sıcak çocukluğunda yanağına konacak bir öpücüğün güzelliğine ödül gidip kucağına oturmuşsun bir tanıdığın. Sıkıştırılmış bir yanak, bir ıslak öpücük yanı bir soru ne olmak istiyorsun. Yahu ne bileyim ben daha çocuğum, bilsem senin kucağında ne işim […]
Ne oldu? Nereden çıktı bu afra tafra? Nereden çıktı bu gitmeler? Hani durduğun yerde durmuyorsun derler ya sende öylesin. Zaten ortalıklarda yoksun varım dersen külliyen yalan. Hafızamın bir köşesinde oturuyordun izinsiz kirasız. Sessiz sedasız ortalığı karıştırmadan durduğundan sesimi çıkmıyor, orada durmana izin vermesem de durmanı görmemezlikten geliyordum. Ne oldu nereden […]
Boşuna aranıp duruyorum biliyorum. Biliyorum o yıllar önce dönmen gereken sokağı anındaki geveze lafını bitiremediği için nezaketinden bir sonraki sokağa kadar gittiğini, oradan döndüğün için benimle bir önceki sokakta çarpışamadığını, kitaplarını yere düşürmediğinden bende aceleyle kitaplarını toplayamadığımı, gözlerine bakamadığımı, göremediğimi seni. Anlayacağın hayatıma hiç giremediğini, tanışamadığımızı birkaç ortak arkadaşımızın bizim […]