Sessiz Pazarlık

Sahnede ki kadının niye çığlık çığlığa bağırdığını bilmiyordu. Çoktan başka yerlere gitmiş bu çığlık çığlığalığı duymuyor bile olabilirdi. Gülümsüyordu, bakıyordu gözleri baktığı yerde kalıyor gülümsüyordu.

Bir yerlerinde hayatın, hayatının eskice günlerinden birinde her neyse bir şeyler olmuş gülümsemiş öyle kalmıştı.

İkna Etmek

Masada bir pazarlık vardı, konuşulmayan, sessiz, yumrukların masaya vurulmadığı, verlerin olmadığı, al, al çokluğu içinde bir pazarlık. Çok güzel şeyler olacaktı, pazarlık güzel şeylerin olacağı ile ilgiliydi. Öyle olurdu bu pazarlıklar. Bir sona varılacaktı, umutlar vardı hepsi olacaktı pazarlığın konuşulanı ne varsa. Konuşulmamış olanlar da konuşulmuş gibi iyi olacaktı. Pazarlığın bittiği yere çöküş tek dizi yerde bir yüzük sonrasında. O zamanlar böyle değildi. Bir el öpüş bir dolu kişinin sırayla sonrasında bir evet’ in. Pazarlık o evet le biterdi. Soru da belliydi, evet de belliydi. O zamanlar öyleydi. Şimdiler de yaşananlarla anlatılmazdı.

Tam orada kalmamıştı. Kadın çığlık çığlığa o gün çalan şarkıyı söylüyordu.

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir