Hayatla arasında bir kavga vardı. Eskiden daha çatışmalı günler yaşarlardı. Hiç aynı şeyi aynı anda yapamadılar. Geç kalmış olurdu istekleri yerine geldiğinde. Artık olmasa olurlardı bu isteklerinin oluşu. Şimdi geç kalmıyor artık gelmiyordu.
Ütü yapıyordu, yaparken sorguluyordu yaşadıklarını, her kata bir anı, her bir katlamaya katlanılmış yaşam tadında bir düzgünlükle ütülenenler.
Sıcak ütüden miydi? Yoksa bu çatışmaları hatırladığından mı hayatla arasında ki sıcaktı.
Hayatla kavga etmek güzel veya iyi bir şey değildir. Zorlar adamı. Kızdırır. Tepesi atar gece yarıları, uyutmaz, sevgilerin tadını aldırtmaz, korkutur. Korkuldu mu bir şeylerden siner insan. Bir köşeye büzülür, sesi düşer. Hayat uğraşırken her zor durumdan geçtikten gelen tüh bee pişmanlık nidalarına sebep olan hayatın dalga geçişleri yaşatırdı. Beklediğinde gelmezdi. Olması gereken zamanda olmazdı.
Bir sepet ütü bitmişti işte.