Yaşam

Nisan Akşamüstü

“Gökten üç elma düştü. Hepsi benim başıma”. Akşam yaklaşıyor güneş ışığı bitmiş bir mum gibi titreşiyor birazdan bitecek. Karanlık her neyse her şeyin önüne geçmeye çalışacak, gece düşecek ayak parmağına düşmüş gibi ağrıtacak. Bir taraftan giyiniyor. Bir taraftan kendisini yataktan seyreden erkeğe gülümsüyor, bir taraftan gecikmişliğine bir mazeret arıyordu kafasında. […]

Haziran’da Ölmek

Hamamönü’nün ara sokaklarında yürüyüp Tacettin Camii’nin kıyısından geçip bir sokak başı bir yerlerde oturup bir çay söylüyorum. Buralar şimdilerde çok güzel. Elimde bir roman. Yazılmış, okunmuş, kapatılmış, kitaplığın bir köşesine kurulalı epey olmuş bir kitap. Kitabın eksik olduğunu ben biliyorum. Okunup geliyor tam buraya. Sonu yazılmamış. Uzunca yıllar önce, Haziran. […]

Hastane Odası

“Dördüncü kat,” demişti arkadaşım .”Bir konuşayım istersen durumu kritik istemezse gitme lütfen.” Evetledim bu isteği soracak. Soruyor ben olmadan yanında haber veriyor sonrasında, “Çok istiyorsan git “diyor. “Göreceklerin canını çok sıkabilir” Ankara’nın o zamanda belli olmayan Haziran havası tepemde bahar yağmurları yaz olmasına rağmen yine geç kalmış toplanıp gitmekte. Çıkıp […]

Giderken

Turne için konuşma yapacağız, akşam İstanbul’a gidip orada görüşelim her şeyi halledip öyle döneriz kararındayız. Trenle gitmeye karar veriyoruz yanımıza çok bir şeyler almamıza gerek yok. Gar da buluşuruz. Gar lokantasında bir akşam yemeği oturup beklerken birkaç yudum da içiyoruz. Masamızda öyle fazla bir şey yok. Daha çok anlatıyor biz […]

Ara Verdik

Yeniden başlamıştık, yoğun bir tempo. Evet vücutça çalışmıyorduk ama yinede bir yorgunluk. Her notanın, her kelimenin, her beyin kıvrımı kıvılcımının değerli olduğu zamanlardaydık. İçmiyoruz karar almışız aramızda içmiyoruz, içersek bitecek gibi değil çalışma. İçmeden bitmiyor. Bazı bir satır için günleri bitiriyoruz tam oldu derken bir çızık kafalarda her şey yenibaştan. […]