Post Tagged with: "paris"

Nefes Alınacak Bir Yer

Hava sıcak gölge bir yere, nefes alınacak bir yere oturuyor. Öyle betona. Kitabın satır aralarında bile olsa. Sıcak bunaltıyor. Endaamede’yi tanır mısınız? Adı öyle yazılmıyor, böyle okunmuyor bile olması muhtemel. Böyle çağrılsa bakmayacak olabilir, etrafta bu tuhaf seslenişle kim ne çağrılıyor bakınışı. Bir kitabın satır aralarında betona oturan genç tanıştırdı. […]

Birleşmeyen Dudaklar

Bir şarkıya takılmış geldi çağrı. Gecenin gölgelerine uğrayan bir ışığın iki gövdenin fave yolda ki dansını bir görüntü olarak takmış peşine. Bir nehir kıyısı parkı el ele biraz da yürekler birbirine dolanmış bir coşku etekleri uçurur adımlarla, köprü altı bir mutlu gülümsemeler birbirini gözünün taa içine bakmalar, banka oturmuş yakınlaşmanın […]

R’ler Korkutuyor

Paris sabahına benziyor. Paris’in sızıntılı, söylenen ağız içinde anlaşılmaz mırıltılı bol “ r”li , ben “r“ dönüyorum ki ağzının içinde yuvarlayıp yutacaksın çıkmayacak bir hava. “Ne acılı bir gün değil mi?” Öyle dememiş olmalı tercüme hatası. Şişman derin genizli laflar o derin yerden akustikli geliyor. Gülümsemesi fotoğraf hızında akmıyor an […]

Paris Yağmur Var

Bu sabah yağmur var Pariste. Arnavut kaldırımı Eyfel’e bakan daracık bir sokak, bir eski müzik Romantic Radyo olmalı. Bu sabah ta uyanmalıydık olmadı. Yerde bir şemsiye kırmızı benekli kenarı dantelli, kaldırım taşları parlıyor. Sakin dokunsa kaçacak bir ciselti sabaha. Taze kahve, çörek kokusu susam yanığı, ekmek geç karşıma. Açılmış bir […]