Post Tagged with: "hayat"

Özle Beni

Bir uzanan el, daha önce hiç olmamış ”Bir duble gece içine bolca yalnızlık, biraz kırmızılık versin tesadüf, cüruluğunu alsın birkaç tutam unutkanlık adını sen koy ne bombası?”. Gecelere akşamı bitirirken böyle başlamak. “Bakıyorum zayıflamışsın”. Bakma o zaman. Çok uzun bir süreci olmalıydı. “Neden?”. Hayata öyle uzun bir hazırlık sürecinde mi […]

Hayat Düz Değildir

Uzayı anlatırlar yamru yumru bir yerlerde patates kılıklı birikmişlikler. Hesap kitap yapıp böyle olmalı diyorlar yüksek en yüksek matematikçiler. Ben yüksekten korkarım. Hayat yamru yumru bir şeydir, düz hiç değildir. İçi boş Pazartesi’ler, gidilmesi gereken işler, okullar, dahası yatılması uyunması gereken hem de ne güzel olur beş dakika daha diye […]

En Yanık Yerinden

“İnsanlar yüz küsur yaşına kadar yaşarlar, hepsi. Hepsi tamamlar o yaşı, bazısı doğar doğmaz bazısı bir yerinden sonra hızla, bazısı sindire sindire”. Özlemlerden bahsediyorduk nerden çıktı şimdi bu. Karşı çıksam ne olur? İddialaştı mı? Kazanılmasa ne olur? Peki diyinceye kadar. O halde şimdiden peki. Olmadı beğenmemiş olmalı, başımla tasdiki. “On […]

Bilinmezliği Yaşa Biraz

Ne oldu masa? Zaman gelmedi mi daha? Aramızda bütün duvarları yıkalı çok oldu utanmaları kaldıralı. Bahar eli kulağında. Ağaçlar saklanmış artık caddelerden sokaklardan kaçmış, bir park bir bahçe köşesi çiçeğini nasıl göreceğiz? Daha yeni geldik, yabancısıyız alışamadık bahar mı? O da ne? Ağaçlar öyle insanlarda mı? “A çok güzel ben […]

Burnuma Dokunma!

Kalkılmış bir sabah, battaniye altına sığınılmış bir televizyon karşısı koltukta, kediye özenilmiş, gözlerde en masum bakışlar. Bir kahvaltı dilenilmekte sessiz bakışlarla avuç açılmış, verilse, bakıyor, yalvarıyor, bakışlar n’olur, sessiz ses olsa miyaavvv, o kadar kedi yavruluğu. Soğuk değil o kadar, şımarıklık, battaniye altında kıvrılmak kedi yavruluğu rolüne sığınılacak görüntü aranıldığını […]