Sonbahar depresyonu. Size de dokundu mu? Altına almış eziyor beni. Dinlediğim her şarkı, müzik, anlatılan her hikaye, okuduğum her şey içine çaktırmadan karıştırılmış bir avuç hüzün. Yaprakların ardından bu kadar daha gitmediler bile.
Yapraklar ağır ağır terk etmezler ağacı. Kabul günü dağılışı gibi biri ben gidiyorum der diğerleri beş dakika daha çayımı bitireyim bende olur bir kaçı hariç girişe bir yığılma üst baş ayakkabı giyme görüşürüz şuna buna kocana kızına kayınvalidene selam çıkış, bir anda ağaç bir rüzgara denk gelmiş gibi toplu halde terk ederler ağacı.
Hüzün bunun neresinde? Görüşürüzlerin gerçek olmayacağının ağacın da yaprağın da bilmesinde. Bu ayrılığın bizim yüreğimizde de ayrılıkların geri dönülmeyecek ayrılıkların hatırlanması bekle güneş gelsin. Ardından bir gözyaşı, bir yağmur. Sonbahar depresyonu gir yatağın en dibine ört başına kadar yorganı kapat gözlerini bekle uyku gelsin.