Bunu hep yapıyor. Çok terliyor. Masanın karşısına geçiyor sıcaktan yakınıyor, yine terliyor. Sakinleşip biraz durulana kadar söyleniyor. Binlerce soru soruyor. Kendi cevaplıyor, sormadan anlatıyor, anlatmadan soruyor. “İlk çiçek açtığında ne oldu? Niye açtı? Kimle tozlaşacaktı?” Terlemeyi karşısında ki ile ortak etme çabası mı? “İlk arı tek bir petek mi yapmıştır? […]
Yine gözlerini açtı. Karanlık. Bu gece de olmadı. Bir derin uyku. Nerede? “Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.” Gözleri kapanıyor, ama bir yerde bir yerlerde bir düşme yanığı neresi desen şurası olmaz ya bir yanık. “Düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin.” Önce sola dönüp uyumayı […]
“Çocukluğunu cebine sıkıştırıp kaç buralardan, çünkü sadece senin olan tek şeydir o.” Yerde çırılçıplak yatan, artık bu dünyada kendince yapacağı bir şeyi kalmamış, kalmadığına karar vermiş, verdiği kararı uygulamış bir çok güzel kadının elinde sıkıca tutulan bir kağıtta yazıyordu. Kadının babası kızının bir gün hayattan yorulacağını kaçacağını anlamış mıydı o […]
Hayat renklerin kavgasıdır. Bakınca sağlıklı gözde fark eder, öyle parçalı bulutlu görenlerde benim gibi, görmeyenler de. Renklerin adı değişir. Yeşille kırmızının kavgasıdır. Biberdir hayat acıdır, daha acıdır. Tatlı denenin bile acısı dayanılmaz. Karanlığın kavgasıdır. Koyu daha koyu simsiyah kapkara. İçine ışık kaçmayan bir yaşamdır. Ruhları çizer, boyar. Işık renk. Kader […]
Hayatları boyunca şeytana lanet yağdırdıklarını söyleyen dudaklar, şeytanla yapılan bir ortaklık sonucu oluşan yokluklara sırıttı mı yüreğimin odacıkları kapıları çarpıyor açmıyorlar bir süre. Yüreğimle sorunum o. Onca yok olmalara, yok etmelere, şeytan dese yapılmaz hangi kirli akıl kulağa fısıldayan hangi pis dudak. Bir sırıtış gözyaşlarından zevk alma acıyı biraz daha […]