Sabahın körü, okul yolu o zamanlar çanta havayı bozuyor lisede koltuğunun altına alınmış kitaplar yürünen çok uzak değilse yolun dolmuş otobüs kullanmak masraf, yürünen okul yolu. Yalnız çekilmez, kalabalık olursun, erkek erkeğe kız kıza gitmek zarar verir, kızlı erkekli bir gurupta gidersin. Zeki olacaksın, kendini kollayacaksın gurubun içinde kalacaksın ilgin varsa belli etmeyeceksin bir şansın var arkadaşlık teklifine ret edilirsen guruptan da dışlanırsın iki yaşına girmiş aslan yavrusu gibi her yerden kovulursun.
Yağmur yağdığında ıslanmasın diye gazete kaplanmış çoğu (Modası öyleydi) kitaplar bir de naylonla yeniden kaplanırdı. Koltuğu altında, kızlar göğüslerinin üstüne tutarlardı, hani göğüslerin iri ve dik gözükmesi ile ilgili bir tutuş pozisyonu var mıydı? Bana ulaşacak kadar aleni olmadığından duymamış olabilirim. Yol öyle yürüdün gittin olmaz, bölünür parçalanır ileri geri gidilir, eller, gözler, bütün hareketli şekilleriyle işaretler taşırdı arkadaşlara, kanka denmezdi o zamanlar onlara.
Çıkış yolu da neredeyse aynı düzen ama biraz daha uzun zamanda.