Canınız yanmış, beyninizin tepesi atmış kıpkırmızı olmuşsunuz sinirden normal davranamıyorsunuz. Size haksızlık edenlerin size haksızlık ettiklerini kabul ediyorlar. Ama kırdıklarını siz tamir ettirin, siz yaptırın durumuna getiriyorlar. O anda bazı insanların karşı tarafta olması, senin yanında olmamaları senin yüreğini biraz olsun kıvançlandırıyor.
Bütün kalabalıklar bütün kişiler, bütün kuruluşlar benim yanımda olsun diye düşünmenin senin seçiciliğini engellediğini fark edebilirsen bazı karşında bulunanların orada olmaları senin için güzel olabilir. Başka bir söyleyişle bazı insanlara aynı tarafta olmamak iyi bir şeydir. Bunu siyasi olarak değerlendirmeyin sadece. Küçük, günlük konularda bile bu seçiciliğimiz bizi daha mutlu edebilir. Beraber olacağımız kişileri seçmemizden daha doğru bir şey olmadığı da kafamdan geçiyor.
Birilerini siz seçmiyorsanız birileri de sizi seçmiyor olabilir. Seçmemeleri de doğaldır. Onlar için eksiksinizdir. Bir yanınız, bir tavrınız onların birleştirilen resimlerinin bir parçası değildir. Onlar sizi yanlarında görmekten, beraber olmaktan, beraber görülmekten bir şekilde hoşlanmıyor, çekiniyor belki de bir nedenle korkuyor olabilirler. Bunu bu gün yapıyor olabilirler, geçmişte yapmış olabilirler, geçmişte yaptıklarını yine tekrarlıyor olabilirler. Burada sizin birlikte olmayı istediğiniz insanların sizi seçmiyor olması gibi bir durum varsa o üzer insanı.
Sizin seçmedikleriniz de onların üzülmesi olabilir. Onların seçtiği insanların sizi, sizin seçtiğiniz insanların başka birini istemediği olabilir. Bu birlikte olunan bazı durumlarda topluluğun küçülmesi, tercih edilenlerin azalmasıdır.
Tercihlerinizle bunca yol gelmişken bunların hepsini biliyor olmanız gerekir. Haksızlık üzerine saatlerce konuşuyor, konuşabilirde olabilirsiniz. Haksızlık yapmanızın güçlü olduğunuz için hak gibi gözükebilir de. İşte siyasetin bu gün çekilemeyen toplu fotoğrafı budur. Kim kimin yanında olmak istemiyor.
Nereden nereye…