Denizin sesini duyup gökyüzüne bakıp bir de onca ışıktan biri göz kırptı mı?
Bulutların üstüne çıkmış oradan gökyüzünü.
Hayat tarafından alabildiğince yıpratılmış hırpalanmış örselenmiş yerleri sessizlik merhemiyle uzaklıkla gökyüzü sargılarıyla biraz olsun biraz daha dayanabilir olsun.
Gündüz martılar heybetle kanat çırparken güneş yakmak için oradan buradan boşluğunu yakalayıp kum alabildiğince yakıcı üstünde seni istemiyorcasına onca kavga döğüş onca başa gelmiş gelecek bir sığınılınca korkulanlardan biraz uzak bulutlar kıpırdamadan öylece.
Yaşanan kent bunu geniz yakarcasına tozlu yağmursuzluktan kokmuş bol tesadüfsüz karşılaşmalar umutlu heyecanı elden alınmış kirli bakışlarda büyük yılgınlık yine de özlenen.
Çiz beni diyor gece. Yeniden yeni baştan hani hatırladığında unuttukların olursa kaleminle de çiz beni.
Gökyüzüne ulaşmış bir merdiven bul bulutlardan çiz bulutları arkasında saklanbaç oynayan seninle yıldızları. Çok sever cırcır böceklerinin seslerini.
Hayal kırıklıkların yeniden kaynasın, acılarında biraz derman kabuğu soyulmuş yaralar,irinli yaralar kurusun yeniden kabuk bağlasın.
Bir yerlerde ben de buradayım çiçeklerinin kokusu dolsun ciğerlerine.
Saçlarını okşayan bir el olsun rüzgar.
Göz kırptı seni ayartıyor bu gece o yıldız.