Şarkılar başka zamanlardan çıkıp geldi mi masa tamam çilingir sofrası kurulu veriyor.
Her köşesine şarkılar oturmuş hangisi önce kafayı bulursa.
Denizin dalga seslerinin kokusunu almış olmalılar. Bu gün hafif çakırkeyflikleri üzerlerinde hafif bir gevşeklik dile bir kaydırma hareketleri.
Eski şarkılarla böyle dostluklar oluyor. Keyfleri ne zaman gelirse, olursa, edilirse.
Radyoların zamanın da saatlerce beklemişlikler var başka şeyler dinlenirdi sırf o çalacak diye öyle beklemişlikler.
Sonraları kaset geri al, öncesinde plak tekrar tekrar çal.
Plaklar vardı her zaman çalınamazdı gürültü şimdilerde gürültü bolluğu o zamanlar sessizlik her ne çalarsa duyulur. Sam vardı. Yoktu. Sam yoktu piyanonun başında “Tekrar çal Sam “ denilebilecek.
Çocukluk gençlik olgunluk olgunluk olgunluk diyelim eski dostlar eski şarkılar.
Sen bunu eski şarkı da ondan.
Hayır efendim o çok yeni bir şarkı olur mu eski o senin eskin benim dostlar ona hadi neyse ağız dalaşı.
Dostlar çoktan masada ki yerlerini almış oturmuş olmalılar. Denizin kokusunu çoktan duymuş bir heyecan bir neşe bir hüzün aralarından birileri hafızadan kazayla silinmiş.