Gülümü Kırmışlar

“Bahçemde gülümü kırmışlar, o kadar üzüldüm ki “ daha günaydın demedi suratıma bakmadı bile şikayet edeceği adam da ben değilim büyük bir ihtimalle kedi köpek gibi bir yaratık olayın faili. Zaten bahçe onlar için yol geçen hanı gibi. Bir de çatıya yuva yapan şu saksağan beni bile kovalamıştı bir iki gün önce.

gül bahçesi

Elinde ay fincanı, bir sandalye çekip karşıma otuyor.

Ben uykusuz geçen geceye birkaç dakika da buradan katmaya çalışıyor, beynimin bir yarısının uykusuna devam edebildiğine inanıyorum.

“Gece sabaha kadar yandı ışığın?” Bu cümle bir soru cümlesi değil ama soru işte bildiğin. O yüzden cevap bekliyor bana bakarak. Bakıyor cevap yok daha zor bir soru“ Gözlerinde kızarmış senin ?” Çay fincanından bir yudum alıp bana bakıp susuyor. Biliyorum daha zor bir soru daha gelecek. Fincanı bırakacak masaya gelip iki eliyle başımı tutup, baş parmaklarıyla yanağımı indirip gözüme bakacak.

Aradan yıllar geçmiş aynaya bakıyorum gözlerim kızarmış. Güller yok çoktan kırılmış bütün dalları artık önünden bile geçmediğim bir sokağın kenarı belki apartman dikilmiş yerine bir evin bahçesi ve kovalamayan saksağan çatıya yuva yapmış.

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir