Kulağında bir Latin müziği sabahın en cincikli saati bahçede kuşlar cincikli olmanın sesi.
“Yatağını toplasaydın be çocuk”. Her sabah aynı terane. Nereden buldun bu kelimeyi? “Askerden kalmış olmalı topçu marşından” Sabahın bu olmamış saatlerinin daha hamı saatler elinden alıp kaçacaklarmış gibi nefes çekişler sigaradan. Dumanları o sıralar “özle beni bye“ dercesine, özledim seni gel fısıltıyla bile söylenmez şimdilerde.
Katli vacip bu saatlerin içinden hiçbir şey geçmeyen tren tüneli gibi biraz küf kokan, biraz korku acaba en son geçen trenden bu yana ne değişti, karanlık, zamanın kaydırdığı taşlar.
Yalnızlık çırılçıplak yakalanmış bir yerlerini kapatma telaşında şimdilik birazdan çayın yanına sohbete oturacak o da.
Güneş meraklı bir o köşeden bir bu köşeye sabah nasıl ben buradayım.
