Yenilgi Güzellemesi

“Karşı karşıya artık oturamıyoruz biliyorsun. Onlarca yıllık yani yaşamlarımız boyunda neredeyse kedi yavrusu oyunları oynadığımız günlerden bu yana belki, böyle olacağımızı bilmiyorduk. Sırlarımız yoktu, sırrımız vardı o zamanlarda dediğim günlerden artık bu günlere geldik bak.” Demişti. Aynaya bakarak demişti. Yanında hep olan olası gereken yoktu.

Nasıl bir yakarıştı bu? İçine tutamla, parmak ucuyla atılması gereken, avuçlarla katılmış yenmez yutulmaz bir hal almıştı durumları.

yenilgi

Yaralandığını bile söyleyecek hali yoktu. Yarası görünmez yerlerindeydi ve soluğunu kesmiş, sesini kışmış, tırnaklarını bile çıkaramayan uysal bir kedi ölümü kımıltısızlığı bedenine ruhuna yerleşmişti.

– “Oyunlar oynardık” dedi adam konuşmasını, kendi kendine anlatmasını sürdürdü.

– “Oyunlar oynardık, ben sana çok güzel yenilirdim hep.“

Öyle bir kazanmışlık, bir yenmişlik değildi anlattığı. Gönüllü birlikte olmanın yakışık olan şekliydi güzel yenilmek. Acıtmaz aksine bir gıdıklama gibi olur yenilmeler. O yıkılmış birliktelik gökdelenlerinin dibinde kalan birkaç sağlam tuğladır o yenilgilerin kabulleri oyunların büyüklüğü, sonucunun cüceliği.

Kırılmış her yüreğin o oyunlardan birinde kaybetmişliği, kaybetmeyi kabullenemeyişi vardır. Kardeşliklerin, dostlukların, arkadaşlıkların, sevgi birlikteliklerinin neredeyse tamamı belgesellerden biliyorum hayvanlıkta bile oyundur. Bir oyun oynanırken kuralları vardır ona göre oynanır. Kuralların karşı taraf lehine isteyerek bozulması, içten isteyerek bozulması güzeldir.

Üşünürken ceketin verilmesidir. Yağmur yağarken verilmesidir. Kar yağarken sarılmaktır. Üşümektir, ıslanmaktır, karlanmaktır.

1 Yorum

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir