Uzunca yaşanmış bir ömrün sevinçleri, üzüntüleri, çoşkuları, pişmanlıkları gecenin neredeyse bütün ışıkları kapatılmış uyuması gerektiğini düşündükleri bir zaman. Soluğuna, kalbine, yaşamına destek amacıyla çalışan makineler artık eskisi gibi bile duymayan kulağında ritmle çalışıyorlar. Kulağından başka yerlerden aldığı ritmle duyduğunu, artık son olması gereken günlerin birini belki de sonuncusunu yaşıyor olmalı […]
Yaşam
Radyodan güzel bir müzik yayılıyordu, kahvesini yeni yapmış, eline kitabını almış, oturmuştu. Müzik güzeldi. Eskilerden, duyunca yüzüne bir gülümseme oturtan cinsten bir parçaydı. Bu tanım tam da söylemek istediğini anlatıyordu. Kontrol etti kendini. Suratında gerçekten bir gülümseme oturmuştu. “Ben bile fark etmedim.” diye düşündü. Haklıydı. Kimsecikler yoktu yanında olsalar “Pişmiş […]
– Sıcak, çok sıcak. Tam beyniniz jöle kıvamına gelince başlayın dinlemeye, okumaya isterseniz. Böyle diyerek saklanmak üzere buldukları yerin, Eymir sabahının bütün sessizliğini serinliğini bozdu. Karabataklar suyun üzerinde uzunca koşular yaparak kaçıp ortalığı telaşlandırdılar. Kazlar bağırdı boşuna. Ortalık elektriklendi ısındı. Elindeki kitabı kaldığı açık tarafı masanın üstüne gelecek şekilde kapatıp […]
Oturmuş denizi ayaklarının altına almış tepeden hem denizi, hem gökyüzünü seyrediyordu. Yanına sokulduğunu duymamıştı. – Fırtına çıkar mı dersin? Hava kötülüyor gibi. İrkildi sesi duyunca sonra iyice dalmış olduğunu fark etti kendisinin de. Biraz şaka biraz iğne belki de biraz geç gelişe bir laf çalış. Cevap verdi: – Adamım hiç […]
Parkın tahta masasının üzerinde açılmış gazetenin üzerinde büyükçe bir tutam çekirdek, biraz uzağında çekirdek kabukları yığını. Masanın iki kenarına oturmuş konuşmadan çekirdekleri tüketiyorlardı. Neredeyse saatlerdir aralarında ses çıkmamıştı. Gitmeye niyetlendi. Avucunda tuttuğu çekirdekleri tekrar çekirdek topağına kattı. Gitmeye niyetli değildi karşı tarafta oturan bir sigara yaktı. Sessizliğini bozdu masanın. “ […]